26 Ocak 2011 Çarşamba

Yaşasın Yuppi Heyo Yehu!

1 hafta kapalıyız demiştim ancak 3 tane sınavımın ardından dayanamadım ve işte gene karşınızdayım. Sınavlarım iyi geçti, geriye sadece sunum ve bir de sınav kaldı, onu da bir şekilde hallederim diye düşünüyorum. Normalde her gün post yazmama rağmen sınav zamanı ellerim klavyeye kayıyor. Boşuna dememişler yasaklar cazip gelir diye. Ama tüm çabalarımla dikkatimi bir kaç gün derslere verip ardından bloga dönüş yapma kararı en sağlıklısı oldu.


Bu arada geçtiğimiz gün hemşire olan en yakın dostumun tayinin İstanbulda bir göğüs hastanesine çıktığını öğrendim. Geçen sene KPSS'den beklediği puanı alamadığı için atanması gerçekleşmeyen dostumun bu mutlu haberine deliler gibi sevindik. Ne de olsa İstanbul gibi büyük bir şehirde kaliteli bir hastanede, iyi bir maaşla ve iyi bir semtte iş sahibi olmak, her baba yiğidin harcı değil. Ve bana da direk olarak İstanbul yolları açılmış bulunuyor.

Sevinç paylaşımımın ardından raporuma dönmeden önce son bir haber daha bu grafiker.net sitesinde geçen ay düzenlenen "3 Aralık Engelliler günü" adına düzenlenen yarışmada afişim birinci gelmiş, hiç beklemiyordum ve oldukça şaşırdım. Afişim için buraya bir tık :) Artık projeye dönme vakti, bana ilham dileyin çünkü bizim projelerin ham maddesi ilhamdan geçiyor. Haydin hoşçakalın bloggercanlar..


22 Ocak 2011 Cumartesi

Finaller Dolayısıyla Sadece 1 Haftacık Kapalıyım

20 Ocak 2011 Perşembe

Sınav, Proje ve Çikolatalı Kapiçino

Final haftasına üç gün kaldı. Bir haftadır final haftası öncesi tatildeydim. Önümde bir tane proje var tamamlanması gereken. Ayrıca dört tane nurtopu gibi de sınavım var. Bir tanesinde kitap ve defterin açık olduğu düşünülürse on beş güne üç sınav kebaplık bir durum diyebilirim. Etrafımda çoğunluk olan mühendislik ve grafik bölümlerdeki arkadaşların sayısız proje ve sınavlarını duyunca halime şükrediyorum. Zaten şu yaşıma geldim hiç bir sınava sabahlayamadım ben. Maksimum bire kadar falan dayanabilmişimdir.


Şimdi geyiği bırakıp, oturup slogan bulmam lazım ama aklıma hiçbirşey gelmiyor. Bizim bölümünde kötü yanı bu sanırsam. İyice konuya yoğunlaşınca aklıma bir şey geliyor, onun dışında boş boş dolanıyorum ortalıkta. Neyse bu kız artık kaçar, herkese final haftasında başarılar. 





17 Ocak 2011 Pazartesi

Buz Pateni Denemeleri



Bugün ilk defa Bornova'da açılan buz pistine gittik. Düşme ve bir yerlerimi kırma korkumdan dolayı hep ertemiştim ama bu kez gözümü kararttım ve denemeye karar verdim. İlk etapta buz patenlerini giymekle boğuştuktan sonra artık kaymaya hazırdık. Toplamda 45 dakika olan sürede yaklaşım 20 dakikası kenarlara tutunup kaymaya çalışmakla ve kayabilen insanlara imrenerek bakmakla geçti. Hele küçücük kızların buzların üstünde profosyonel buz patencisi gibi kayması "ah ben bu yaşa kadar nerdeydim" dememe neden oldu.

Son onbeş dakika artık kayma çabalarım sonuç vermeye başlamıştı ama düşücem korkusuyla yarım yamalak cesaretle devam ettim kaymaya (çalışmaya). Tam kaymayı becermeye başlamışken süre doldu ve buz pistini terketmek zorunda kaldık. Ardından müthiş yorgunlukla zar zor evime geldim. Farklı ve bir o kadar eğlenceli bir gündü benim için.





16 Ocak 2011 Pazar

Oldum Renga Rengarenk

Dün yeni bir blog keşfettim. Blog sahibi Madame Pumpkin ve sayfasında yazdığı mimi de havada kaptım. Mimin teması renkler hatta "hayatının renkleri" mimi. Şimdi gelsin sorular ve yanıtlar...


En sevdiğin ve en çok kullandığın renk?
En sevdiğim renk lila, en çok kullandığım renkler ise siyah, gri ve beyaz.

En sevmediğin ve "kulanmam" dediğin renk?
Petrol yeşili dışında yeşil rengini pek sevmiyorum, sarı rengini de aynı şekilde.

En sevdiğin renk kombinasyonu?
Tartışmasız siyah ve beyaz, mor ve pembe, limon sarısı ve siyah uyumunu seviyorum.

Makyajda en çok kullandığın tonlar?
Gözümle aynı tonlarda kahverengi ve tonları kullanıyorum genelde. Fondöten de tercihim kahve rengiden yana. Ruj olarak pembe ve pembe tonlarını seviyorum.

Giyimde en çok kullandığı tonlar?
Tercihim genel olarak koyu renklerden yana. Siyah, kahverengi, beyaz ve gri.

Dekorasyonda en çok kullandığın tonlar?
Lila duvarlar bunun yanında siyah ve beyaz tonlara hayır demem

Saç rengi konusunda beğendiklerin - beğenmediklerin?
Uzun süre kızıl saçını kullandım artık saçımın doğal rengine yakın kahverengi kullanıyorum. İlerisi içinde koyu karamel rengi düşünüyorum. Esmer insanlarda platin sarısı saç rengini sevmiyorum, gerçekten kötü duruyor.

Oje renklerinde kullandığın renkler?
Kırmızı, bordo, pembe tonları ve beyaz. (french)

Bu mim yazmak isteyen herkese gitsin ama yazmadan önce mimi aldığınıza dair mesaj bırakın lütfen. 


15 Ocak 2011 Cumartesi

Ben Bu Ayakkabıya Aşık Olurum

Esmer Güzeli'nin blogunu takip edenlerin eminim bu çekilişten haberi vardır. Hayatım boyunca hiçbir çekilişi kazanamamış biri olarak belki olur ya bu kez şansım güler diyerek bu çekilişe dahil olmaya karar verdim.

ShOes Bazaar markasının birbirinden güzel ve yurtdışından ithal bu ayakkabılarına görünce birçok kişi gibi bende bayıldım hatta yukarıdaki modele aşık oldum bile diyebilirim. Sende bu çekilişe dahil olmak istiyorsan bloga bir tık!!


"Aşk"a Başlamak

Final tatiline bugün itibariyle girmiş bulunmaktayım. Daha ders çalışma moduna giremedim, ders notlarını çıkartma ve derlemeyle uğraşıyorum henüz. Bütün bunların yanında uzun zamandır okumak istediğim ama ancak fırsatını bulup ancak aldığım kitap Elif Şafak'ın "Aşk" adlı romanına başladım. Kitabı almadan önce yavan bir aşk öyküsü beklediğimden kitabı okumaya başladığımda kitaba adını veren "aşk" kelimesinin bugün herkesin dilinden olan sıradanlaştırılmış "aşk" kelimesinden çok farklı ve derin anlamları da içinde barındırdığını anladım ve bu önyargımdan dolayı da kızdım kendime. Henüz yarısına gelmiş olmama karşın hikayeden oldukça etkilendim diyebilirim. Kitabı bitirince size 40 kuraldan en etkilendiklerimi ve kitabın tamamı hakkındaki düşüncemi yazacağım.


Son olarak...
Başlı başına bir dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde, ya da dışındasındır, hasretinde.





9 Ocak 2011 Pazar

Eyvah Eyvah 2


Dün arkadaşlarımla hep beraber "Eyvah Eyvah 2" filmine gittik. Kafa dağıtmak, doyasıya gülmek ve en önemlisi verdiğiniz paranın her kuruşunu hakkını almak isteyenler için harika bir film olmuş. Eyvah Eyvah 1'i izleyip çok eğlenmediğini düşünenler filmin 2. serisinde ilk filminden kat kat daha eğlenecekler eminim buna. Demet Akbağ'ın performansı bu filmde tavan yapmış diyebilirim. Bütün bunların yanında öyle bir sahne vardı ki ağlamamak için kendimi zor tuttum. İzleyenler bu sahneyi muhtemelen anladılar, anlamayanlara için ise süpriz olsun bu sahne. 2011'in vizyona giren ilk yerli filmi olan "Eyvah Eyvah 2" bol kahkahalarla yeni bir yıla bizleri hazırlıyor, acaba gitsem mi diye tereddütte olanlara şiddetle tavsiye edilir.