26 Temmuz 2014 Cumartesi

Herkese İyi Bayramlar


Bayram kapıya dayandı gene. Nerede o eski bayramlara girmeden bu bayramda gene aile büyüklerimle geçirebildiğim için şanslıyım aslında. Çünkü biz yetişkin haline büründükçe anneler, babalar, anneanneler, babaanneler ve dedeler giderek yaşlanıyor. Biz ise bugün ve hiç bir zaman onlarsız bir bayram düşünemiyoruz. Her ne kadar ömür boyu tüm bayramlarımıza eşlik edemeyeceklerini bilsek de bu düşünceleri kabullenmek istemiyoruz hiç bir zaman. Aslında bu gerçeği farkında olup her bayram bunun mutluluğuyla bile yetinebilmek önemli. Gene kaybettiğimiz yakınlarımızı hatırlamak ve ona özlemimizi dile getirmek gerek bayramlarda. Çünkü ben bedenen yanımızda olmasalar dahi bu ruhen böyle özel günlerde tüm söylediklerimizi hissedeceklerine inancındayım.

Özetle sevdiklerimizle birlikte olmanın tadını çıkaralım bu bayram. Fazla bir bahaneye gerek yok, sadece yanımızda oldukları için mutlu olalım. Herkese şimdiden mutlu bayramlar.


22 Temmuz 2014 Salı

Nişana Geri Sayım

Daha önceki yazımda hayatımda olumsuzlukların yanında güzel havadisler de olduğunu dile getirmiştim.  Malumunuz yılbaşına sürpriz bir başlangıç yapmış, evlenme teklifi almıştım. Şimdi ise sıra bu havadisin devamını açıklamaya geldi.

Akabinde asıl zor level olan baba ile erkek arkadaşın kaynaştırılması kısmını güzel bir şekilde atlatarak ise büyük bir oh çektim. Ardından ise nişan tarihi belirlendi ve hazırlıklar başladı. Nişanı ev içerisinde (anneanne evi) mütavazi bir törende gerçekleştirmeye karar kıldık. Salon tutmak, abartılı salon kıyafetleri giymek gözümüze gereksiz gibi göründü. Gönüller bir olduktan sonra.

Ardından alışverişler başladı. Öncelikli olarak gecenin yıldızı ve ömür boyu bizim parçamız haline geleceğini tüm kalbimle dilediğim alyanslarımızı seçtik. Ve alyanslarımızı Osmanlı'dan bugüne birçok çifttin hayatını birleştirme kararlarında onların en büyük yardımcısı olan Tarihi Kapalıçarşı kuyumcularından almakta karar kıldık. Nişan alışverişi aslında beklediğimden de kolay oldu. Çünkü erkek arkadaşımla zevklerimiz birbirine çok yakın. Bu da karar sürecimizi epey bir kısalttı. Önceden de kafamızda birçok şey belirli olduğu için sancısız bir şekilde bu kısmı atlattık. Ardından alyansın yareni olacak olan nişan tepsisi ve makasını İzmir Kemeraltı'ndan aldım. (Dip not: Kapalıçarşı'da tepsi fiyatları epey uçuk, o nedenle hem zevkime hem de bütçeme göre tepsiyi gene kürkçü dükkanım olan İzmir'de buldum.)

Gecenin diğer teferruatları olan o gece giyilecek kıyafetler ve diğer tüm ayrıntılar ise geçtiğimiz günlerde alındı ve bir kenara kondu. Hazırlıklar neredeyse tas tamam. Nişan ise bayramdan sonra gerçekleşecek. Şimdi ise geri sayım yapıyoruz. Nişandan sonra havadisleri ise buradan bildireceğim. Tüm sevenler tez zamanda kavuşsun diliyorum. Bizim içinse hakkımızda hayırlısı.



19 Temmuz 2014 Cumartesi

İftar Yoğurtsuz Olmaz!


Benim gibi yirmili yaşların ortasında gelmişseniz ve annelik kavramı maximum on sene uzağınızdaysa türk icadı yoğurtun tüketimine daha fazla önem vermek gerekiyor. Çok ileride yaşlanınca ise kemik erimesi gibi kadınlarda en çok rastlanan sağlık problemiyle karşılaşmak istemiyorsanız, süt, peynir ve yoğurdun tüketimi şart! Benim gibi sütle aranız çok da iyi değilse ve sütü sadece nescafe, nesquik, sahlep gibi türevleriyle tüketebiliyorsanız. Peynirle de kahvaltı dışında pek de alakanız yoksa geriye bir tek sık tüketebilecek yoğurt kalıyor.

Geçtiğimiz süre zarfında Tavsiye Kanalı bana soyadımdan çokça aşina olduğum lakin, markanın veliahtı olacak kadar şanslı olmadığım Eker markasına ait yoğurtlardan tadına bakmam için yollamış. Daha önce Eker yoğurt yemişliğim vardı. Özellikle de 250 gramdan şeklinde dört parçaya bölünmüş paketleri oldukça pratik. Al çantana her yere taşı, tükettiğin kadarını aç vs vs. Hele de iki kişilik aileler için pek bir ideal. İhtiyacın kadarını kullandığından diğer paketler taptaze bozulmadan dolapta duruyor.

Özetle yoğurt yemenin gerekliliğini bir kez daha hatırlamış oldum Eker yoğurt sayesinde. Bir de annenin ev yapımı reçeliyle karıştırılıp yenildiğinde, lezzeti ben en iyisiyim diyen meyveli yoğurt markasına yarışacak düzeyde.

Şayet siz Eker markasının yoğurtlarının tadına bakmadıysanız kampanya halen devam etmekte. Başvurunuzu Tavsiye Kanalı'na yaparak siz de iftarlarınıza ayrı bir tat katacak Eker yoğurdu sofranıza buyur edebilirsiniz.

Dip not: Bu arada ürünlerin yanında bir de çiçek tohum kartı yollamışlar. Henüz ekmedim ancak yakın zamanda ekeceğim. Bakalım ortaya nasıl bir çiçek çıkacak.


8 Temmuz 2014 Salı

Sınavın Ardından


Daha önceki yazılarımda KPSS hazırlanmakta olduğumu belirtmiştim. Bir seneye yakın bir süreyi bu sınava harcadıktan sonra tüm çalışmalarım sınava giren birçok arkadaşım gibi benim de bir işime yaramadı. Puanım kaç gelir bilinmez ama kendimi de içine dahil olarak binlerce kişinin emeğini kağıt gibi buruşturup bir güzel çöpe attılar.  Ola ki atanırsam, mucize olur.

Son bir senede bir yerlere gelir miydim bilinmez ama mesleğimde ilerlemek adına bir şeyler yapabilirdim oysa ki. Ama gelin görün ki aile baskısı, özel sektör uzunca süreler iş bulamama KPSS'yi bir son çare gibi sundu önüme. Ben de madem hayat tecrübesi olan insanlar bu kadar ısrarcı belki de denemeliyim dedim. Hep burnumun dikine gidiyorken, bu kez etrafımdakilere kulak vermekte yarar buldum. En önemlisi de idealimdeki işten çoktan geçmiş, uzun süre işsizlikte sınandıktan sonra ne iş olsa yaparım abi kafasına ermiştim.

Bu zaman zarfında da blogumu epey bir ihmal ettim farkındayım. Diğer yandan da bir o kadar mahcubum. Telafi için döndüm aslında. Sadece blogun değil, birçok şeyin telafisi. Belki de geçen bir koca bir yılın... Bundan sonra önümde yeni, muhtemelen de bolca kavisli bir yol(lar) var. Bir yol ayrımını ise gerimde bıraktım. Artık güzel şeyler olsun, son iki yılda aşırı dozda hayal kırıklığı yaşamışken artık benim de yüzüm gülsün istiyorum. Hepsi bu!

Bu arada hayatımda sevindirici şeyler de olmadı değil tabii. Ama bunu diğer yazımda ayrıntılı bir şekilde yazacağım. Hoşçakalınız.

Dip not: Bu süre zarfında hayal kurmamayı öğrendim. Çünkü ne kadar fazla hayal kurarsan, bir o kadar hayal kırıklığı yaşıyorsun. Yılgınlıklarla doluyor bünyen. Sanırım akışına bırakmak en iyisi.