1 Nisan 2015 Çarşamba

Çeyrek Asırlık Hayatımdan Öğrendiklerim


Dünden itibaren artık tam 26 yaşındayım. Cahit Sıtkı Tarancı her ne kadar 35 yaşa yolun yarısı dese de 26'da bana biraz öyle geliyor. Kendimi artık olgun yaşlara ermiş bir birey gibi görmeye başladım. Eee artık evlilik kapımda. Sorumluluklar da. 26 yaşımın bana fazlasıyla yenilikler getirecek kanısındayım. Yeni bir şehir, aileme artı olarak sorumlulukların çoğunun bana ait olduğu yeni bir aile, yeni bir iş, yeni bir yaşam tarzı... Önümüzdeki bir sene falcı ablaların dediği türden yeni bir döneme gireceğim. Zaman zaman gözümü korkutan tüm bu yenilikleri sevdiklerim sayesinde aşacağımı bildiğimden içim oldukça rahat.

Diğer yanda geçen 25 yılda hayat eleğimde daha az şeyin kalmaya başladığını farketmeye başladım. Sayılı dost, çok az arkadaş...

Gerçek ya da sahte arkadaşlıklar okuldan mezun olup, kendine ait hayatını oluşturmaya başladığında ortaya çıkıyor. Bu süreçte seni mutsuz eden şeylerin arkadaş sandığın kişileri mutlu ettiğini farkediyorsun. Ya da tam aksine mutlu anlarınızda sizin adınıza mutlu olamayan arkadaş sandığın kişilerin varlığını. İşte o zaman arkadaşmış gibi davrananları farkedip, arkadaşlığını bitirmenin aslında ne doğru karar olduğunu anlıyorsun. Yüzüne gülerken içten içe seni kıskanan ya da üzüldüğünde içinin yağları eriyen birinden arkadaş olmaz gerçeğini.

Demem o ki son yıllarda gereksiz insanları hayatımdan çıkarmam ile birlikte arkadaşlık kavramım az ve öz insanlar haline dönüşmeye başladı. Arkadaşlarımdan yediğim kazıkları ya da onlara karşı sahip olduğum kırgınlıklara artık eskisi gibi tahammül etmiyorum. İleri derece affediciliğin ya da alttan almanın insanı yüceltmekten çok çantada keklik olarak görülmek olduğunu anladım. Geçmiş senelerin hatrına veyahut arkadaşlığıma zeval gelmesin diye karşındakini sürekli alttan alırken aslında gözünde daha da değersiz konuma düştüğümü farkettim. Artık yapılan yanlışları sineye çekmeyi en aza indirgiyor, baktın karşımdakinin davranışı düzelmiyor o kişiyi hayatından kestirip atıyorum. Çok da iyi oluyor, size de tavsiye ederim. Bir yükten kurtulmuş olarak devam ediyorsun yoluna. Hafifleyiveriyorsun.

Diğer yanda artık yanlışı sürekli kendimde aramayı bıraktım. Bilhassa iş ve benzeri konularda. Çünkü bazen elinden geleni en üst seviyede gerçekleştirsen de sonuç senden bağımsız olarak gerçekleşiyor. Sen ağzınla kuş tutsan, süperman oldup havadan uçsan neye yarar. O nedenle artık dualarımı en hayırlısından yana kullanıp, canımı çok da fazla sıkmıyorum. İleride komik bulacağım bugünkü buhranlarımı en aza indirmiş durumdayım.

Ailemden ayrılma vakti yaklaştıkça da onların değerini daha fazla bilir oldum. Her zaman hep yanımda yer alacaklarını bilsem de yakın bir zamanda sürekli onlarla aynı evde uyanmayacağım. O nedenle artık onlara daha fazla yardımcı olmaya, kıymet bilmeye çalışıyorum.

Sevdiğim adamdan da çok şey öğrendim aslında. Çok çabuk pes edip isyan etmeyi severken onun sayesinde çok daha fazla direnmeyi, güçlü olmayı ve de karşılıksız fedakarlık yapmayı öğrendim.

Son olarak blogumdan çok şey öğrendim. Düzgün cümle kurmayı, yazılarımın bir yerlerde birilerinin duygularına tercüman olabildiğini, tanımadığım insanlardan güzel şeyler duymayı, bedavadan pahada en yüksek tavsiye veren insanların varlığını...

Öğrenmenin yaşı yok lakin umarım yaş aldıkça daha az acı tecrübeyle hayatı öğrenebilirim. Ve umarım yeni yaşımda daha güzel anı ve yazılarla burada olurum.  Hoşçakalın. :)





17 kişi ahkam kesmiş:

Unknown dedi ki...

Cahit Sıtkı yaş 35 demiş de, 46'da gitmiş zaten :)

Merve Şanlıtürk Kıyak dedi ki...

Üniversiteyi bitirdiğim yaz hayatımın aşkı ile tanıştım. Tam o sıralarda da işe girdim. Sonra birden "dost"larımın aslında dostum olmadıklarını fark ettim. Benim hayatımdaki eksiklikler bir bir tamamlandıkça, ben artık kendimi buldukça onların bundan mutsuz oluşunu ve bunu çok bariz bir şekilde tavır koyarak göstermelerine çok çok üzülürek şahit oldum. Önce kendime sarıldım sonra aileme ve sevdiğim adama. Dışardan bakınca ne safmışım, onlar için ne kadar ödün vermişim kendimden diye düşünmeden edemedim. Beni ve hayatımı daha fazla yaralamamaları için onları hayatımdan çıkarmanın çok doğru olduğunu hissettim. Ve çıkardım :) Az ve öz ne kadar anlamlı bir ikili onu keşfettim. Hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biriydi bu! Evlenmeden önce de ailemden uzaktaydım, İstanbul'daydım ama Ankara'ya gelip evlendikten sonra daha garip bir his oldu ne yalan söyleyeyim :/ Ah evet kendi abuk sabuk ilişkilerine bakmadan eleştirdikleri uzun mesafeli ilişkimi mutlu bir yuvaya dönüştürdüm :) Musmutlu keyifli ve sağlıklı bir yaş diliyorum. Her şey gönlünüzce olsun :))

Unknown dedi ki...

Yazını beğendim ellerine sağlık. Daha farklı bir bakış açısıyla hayatlarımıza dahil olan herkesin katkısı olduğuna inanıyorum. Kimisi iyi kimisi de kötü deneyimlerle öğretiyorlar… Sevgiler

çatlakkafe dedi ki...

her şey gönlünce olsun,sevgiler

Unknown dedi ki...

Yazınızı okurken çok duygulandığımı söyleyebilirim. Çünkü benim kızım yeni evlendi, bir yıl oluyor.Ve sizin yaşınızda. O da kendi evinde şimdi, hem çalışıyor, hem eviyle ilgileniyor. Ama hala bizim biricik kızımız. Size yeni hayatınızda mutluluklar dilerim. Herşey gönlünüzce olsun. Çok fazla kafanıza takmayın. Çabucak alışacaksınız yeni hayatınıza. Sevgiler diliyorum.

ayşenur. dedi ki...

Yeni yaşın kutlu olsuun adaşım :)
Arkadaşlık mevzusu öyle bir konu ki hayatın her döneminde bir elek durumu söz konusu oluyor sanırım.
Yolculuk nereye bir de merak ettim :)?

Ayşa (Ayşe Nur) dedi ki...

Herkese iyi dilekleri için çok teşekkür ederim. Ayşenur adaşım İstanbul'a yerleşicem kısmetse. Ya işten ya da eşten dolayı hangisi önce olursa bakalım. :) 8 yıldır İzmir'li olduk şimdi İstanbul'u görelim bakalım bir de.

Emel Yılmaz Akan dedi ki...

Yeni hayatına ve yeni yaşının getirdiği olgunluklara en kısa zamanda alışacağına eminim…
İnsan başına gelen bu tür olayları yaşadıkça daha farklı bakıyor hayata ve arkadaş ilişkilerine çünkü hep dost yada arkadaş sandıklarından kazık yedikçe daha bir sıkı basıyorsun ayaklarının üstüne ve en sevdiklerine daha bir sıkı sarılıyorsun…
Keşke her dost yada arkadaş bizlerin verdiği sevgi ve özveriyi gerçekten anlayabilse ve şu üç günlük dünyada güzellikleri birlikte yaşamaya çalışsa ama tabi ki bu her zaman mümkün olmuyor.
Bu da demek oluyorki elimizdeki özel varlıkların canımız kanımız ailemiz ve eşimizin sevgisine karşılık eksik kalan arkadaş ve dost sevgisini de onlara verip onlardan beklemek kadar mutluluk verici bir duygu yok.Çünkü yakınlarımız bizi hiç hesapsız sonsuz seviyorlar buna da şükürler olsun…
Az olsun öz olsun ,çıkarcı arkadaş ve dostlardan uzak tutsun ALLAH herkesi candan sevene amenna ama hesap kitap yapan herkese elveda…
Tüm güzel günler ve güzellikler sizinle olsun…
Sevgilerimi bıraktım…

ÖRGÜÇANTAM-Hatice yazıcı dedi ki...

Önemli olan yanlışları farkedip uzak durmuş olmanız:) Bundan sonraki yolun daima açık ve aydınlık olsun ,bir deee gerçek dostlarla birlikte geçsin.
sevgiler.

Kozmetik Blogum dedi ki...

25 yas sendromu diye bişey var bence..ben de çeyrek asır moduna girmiştim ama geçiyor :) sevgiler..

Unknown dedi ki...

26 yasa giren her insan sanırım aynı şeyleri yazıyor arkadaş kazıkları elindekinin degerini bilme birden aydınlanma yaşıyoruz sanki :) istanbuldaki hayatında basarılar umarım karşına bundan sonra hep iyi insanlar çıkar :) yeni yaşın güzellikler getirsin sana doğum günün kutlu olsun :)

Kızsal Şeyler dedi ki...

Çok güzel bir yazı olmuş çevrende az ama öz insan olsun gerçek dostlar ve aile yeter ötesi teferruat. Doğum günün kutlu olsun nice yıllara ♥

Güloanne mutfakta dedi ki...

26 yaşın hayırlı olsun Yaşlanmaktan korkmayın Her yaşın bir güzelliği var. Sevgiler

Adsız dedi ki...

Merhaba Ayşenur ilk başta bloğumu takip ettiğini yeni gördüm ve çok teşekkür ederim hemen bende geri dönüş yaptım.Bu arada doğum günün kutlu olsun yine dönem başlıyor senin için inşallah iykide yapmışım diyeceksin emeinim çünkü seni güçlü gördüm yazılarında ve zaten öyle ol.Bende 28 yaşındayım ama henüz hayat eşimi bulamadım o yüzden şanslısın nasip tabi bu işler bende senin gibi mutlu bir yuva kurma aşamasına gelirim.Herşeyin hakkımızda hayırlısı olsun Rabbim sonumuzu iyi etsin.Herşey gönlünce olsun.Sevgiler...

ayşenur. dedi ki...

İstanbul muu, o zaman hoşgeldin diyelim :))

Unknown dedi ki...

Ellerine sağlık bu samimi yazın için :) Bu arada seni takip ettim :) Ben de bloğuma beklerim :)

: http://ataleofbeauty.blogspot.com.tr/

Güloanne mutfakta dedi ki...

Duygularını paylaşımın için yşj ederim.Sevgiler