21 Nisan 2015 Salı

Evlilik Hazırlıkları- Cilt Bakımı


Evlilik denilince aklıma düğün günü çekilen ve geleceğe hatıra kalacak fotoğraflar, hayali kurulan gelinlik, herkesin o gece gelin-damat nasıl giyinmişler, hangi aksesuarları takmış ve saçlarını nasıl yaptırmışları içeren merak dolu bakışları geliyor. Diğer yanda gün boyu koşturmanın beraberinde getirdiği düğün stresi.

Hal böyle olunca insanın psikolojisinin olduğu kadar dış görünüşününde o güne hazır olması gerek. Ben de düğünüme beş aydan kısa bir süre kala kolları sıvadım. Geçen sene nişanımdan önce yaptırıp çok da memnun kaldığım cilt bakım seansıyla işe başladım. Daha önce Slimfit Güzellik'ten sizlere bahsetmiştim. Lazer epilasyonda olduğu kadar cilt bakım sürecinde de Slimfit markası yanımdaydı. Böylelikle düğün günü ışıldayan ve tertemiz bir cilt hayaliyle yola koyuldum. Cilt bakım seansım yaklaşık bir saate yakın sürdü. Bakımı ise Cilt Bakım Uzmanı Ayla Hanım gerçekleştirdi. Öncelikli olarak cildim temizlendi ve cildimi rahatlatmak için cilt masajı yapıldı. Daha sonra peeling ile cildimin üst tabakası temizlendi ve renginde açılma sağlandı. Diğer yanda ciltte oluşan çizgiler ve yüzeysel lekeler de bu sayede yok oldular. Peeling işleminin ardından bu kez buhar banyosu işlemine geçildi. Bir süre cildim buhara tutularak gözeneklerimin açılması sağlandı. Buhar banyosunun ardından sıra yüzümdeki akne ve siyah noktaların temizlenmesine geldi. Uzunca bir süre cildimi ihmal etmişim ki biraz acılı bir süreç oldu. Ancak Ayla Hanım güleryüzü ve esprili kişiliği ile bu sürecin daha çabuk geçmesine yardımcı oldu. Gözeneklerin temizlenmesinin ardından dezenfekte işlemi uygulandı. Daha sonra ise nemlendirme maskesi ile son dokunuş gerçekleştirildi. Böylece hem buhar altında kalan cildimin kuruması önlendi hem de günlük nem oranı korunmuş oldu. Son aşama olarak ise maske yüzümden temizlenerek yüz bakım seansım sona ermiş oldu. Aynaya baktığımda ise cilt tonum açılmış ve siyah noktalar tamamen yok olmuştu. Zaten tüm süreci ayrıca YouTube'da da paylaştım. Hem okuyun, hem de bizzat değişimi izleyin istedim.  (İzlemek için tık tık!)

Özetle benim için gerçekten heyecan verici bir bakım deneyimi oldu. Kendimi arınmış hissettim. Cildime daha güvenir hale geldim. Bence bugüne dek hiç cilt bakımı yaptırmadıysanız mutlaka tecrübe etmenizi öneririm. Hele bir de sorunlu bir cildiniz varsa ayda bir cilt bakımına giderek cildinizde kayda değer bir düzelme olacaktır eminim.

Sizin de önünüzde mezuniyet, söz, düğün, nişan ve benzeri gibi süreçler varsa muhakkak cilt bakımı yaptırın derim. Özel gün ya da davetinize bir ay kadar kısa bir süre kalsa dahi cilt bakımı için hiç de geç değil. Hatta bana kalırsa özel günü dahi beklemeyin, arada sırada yaptırarak cildinizin kendisine gelmesini sağlayın.

İzmir'de yaşıyorsanız Slimfit markasını mutlaka tavsiye ederim. Güzellik merkezinin sahibi Merve hanımın mesleği Güzellik Uzmanlığı olduğundan geçirdiğiniz her süreçte en az sizin kadar titizleniyor. Merve Hanım'ın eşi de Plastik Cerrahı olduğundan gözünüz kapalı kendinizi teslim edebileceğiniz bir merkez. Adeta bakım, epilasyon ve estetik açısından yerin mutfağı. Ayrıca Slimfit'in Marka Temsilcisi Nilgün Hanım güleryüzüyle her süreçte yanınızdan hiç ayrılmıyor, sizi yüreklendiriyor. Kısaca unutmayacağım ve oldukça faydalı bir bakım seansını ardımda bıraktım. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. Hoşçakalın. :)




15 Nisan 2015 Çarşamba

Evlilik Hazırlıkları- Mekan Seçimi


Uzunca bir süre erkek arkadaşı olanların bolca maruz kaldıkları sorudur: Nişan ne zaman? İşte bu zincirin birinci halkasıdır. Devamında düğün ne zaman, çocuk ne zaman, ikinci çocuk ne zaman? Hayatınızı sanki siz değil de çevrenizdeki insanlar şekillendiriyormuş hissiyatına kapılırsınız çoğu zaman.

Ben de erkek arkadaşımla dördüncü seneyi bitirdikten sonra artık ikinci level olan düğün ne zaman mertebesine ulaşmış bulunmaktayım. Ve işin uygulama kısmında önce şuan plan kısmı aşamasındayız. Ben de bizim gibi aynı telaşelerden muzdarip arkadaşlara tavsiyeler niteliğinde bu süreçteki yaşadıklarımızı dile getirmek istedim.

İşin en önemli kısmı düğün salonu kiralamak şüphesiz. Ben de ilk yazımda düğün mekanı seçerken nelere dikkat edilmeli kendi tecrübelerimden çıkarak yardımcı olmaya çalışacağım. Bu aşamada birçok seçenek mevcut. Kapalı düğün salonları, açık teras & balkon düğün salonları, kır düğün salonları, havuz başı düğün salonları, otel düğün salonları, tekne düğün salonları... İlk olarak mevsim, hayaller ve şartlara göre hangisini istediğimize karar vermeniz gerekiyor. Biz düğün tarihi olarak sonbahar başlangıcı düşündüğümüzden tercihimizi kır düğün salonundan yana kullandık. Açık mekan seçeneklerinde hava şartlarına bağlı olarak bir kapalı mekanın da yedek bulunmasına dikkat edin. Ayrıca elektiriğin gitmesi gibi durumlarda trafo seçeneğini bulunması da önemli. Hele ki geçtiğimiz haftalardaki uzun elektirik kesintisi olayından sonra trafo hayat kurtarıcı bir detay. İkinci verilecek karar ise yemekli, yemeksiz ve kokteyl seçenekleri. Bizim şehir dışından çok misafirimiz olacağından yemekli seçeneği bize daha cazip geldi. Diğer yanda düğününüz genç ağırlıklı olacaksa kokteyl düğünler iyi bir alternatif. Eğer yaşı ileri kişi sayınız fazlaysa kokteyl düzeni konuklar için yorucu olabilir.

Düğün salonunda genel hatları tamamladıktan sonra geriye içerik kalıyor. Şayet düğün yemekli ise ordövr tabağı, yemeklerin içeriği, alkol verilecek mi işte tüm bunlarla ayrıntılı ilgilenmeniz gerekiyor. Ayrıca tatlı yerine pasta mı verilecek onu da muhakkak konuşmalısınız. Burada dikkat edilecek noktalar; yemekleri önceden giderek tatmanız, ordövr tabağındaki sunumların konserve değil de günlük ve taze olmaları, pastanın nasıl olacağı...

Düğünde diğer önemli olan şeylerden biri de orkestra. Düğün geceniz de bay ya da bayan mı solist yer alacak, kaç adet enstrüman ve hangi enstrümanlar yer alacak önceden öğrenmekte yarar var. Diğer yanda geceniz çıkacak grubu sizden önce başka bir düğünde gidip dinleyerek bilgi sahibi de olabilirsiniz. Ya da mekan sahibinde önceki düğünlerden kayıt varsa oradan da kaydı incelemek isteyebilirsiniz. Diğer yanda geceniz çıkacak grubun ya da sanatçının repertuvarı ve yabancı müzik çalıp çalmadığını da muhakkak öğrenin.  İlk çıkış ve dans şarkılarının seçimi de çok önemli. Şayet canlı değil de sevdiğiniz sanatçının şarkıcı ile çıkış yapıp, dans edecekseniz önceden flash bellek veya cd de getirdiğiniz şarkının çalınabilirliğini muhakkak kontrol edin. Edin ki o gece çalmamazlık etmesin ya da şarkı ortasında garip bir süprizle karşılaşmayın. Farklılık yaratmayı seviyorsanız düğünden önce tango, vals, rumba, cha cha kurslarına giderek o gece hiç unutulmayacak bir dansla imzanızı atabilirsiniz.

Diğer önemli detaysa tabii ki süsleme. Sandalyelerin ve masaların süslemeleri ve renkleri nasıl olacak? Tül mü giydirilecek yoksa kuşaklarla mı sandalyeler süslenecek. Sandalyeler plastik mi lake mi yoksa demir mi? Şayet mekanda istediğiniz türde sandalye yoksa belli bir meblağ karşılığı kiralama imkanı sunuluyor mu? Bunları sakın es geçmeyin. Masalarda şamdan olacak mı, tabak altlarında supla kullanılacak mı mutlaka sorun. Mekan sahibi esnek ve size de yaratıcılığınız kullanma imkanı tanıyorsa siz de mekana basit ama güzel dokunuşlarla farklılık katabilirsiniz. Bu aşamada Pinterest bence en büyük ilham kaynaklarınızdan biri olacak. Diğer yanda nikah masasında mı nikah kıyılacak yoksa kilise tarzı denilen ayakta bir düzenle mi nikah kıyılacak onları da öğrenmelisiniz.

İleriki yıllarda düğünü hatırlamanızı yarayacak fotoğraf ve düğün videolarının çekimi de oldukça önemli. Fotoğraflar kaç poz olacak, dijital halleri size verilecek mi mutlaka sorun. Diğer yanda düğün videonuzun görüntü kalitesini de öğrenin.

Nikah şekeri ve diğer ayrıntılar ise işin diğer eğlenceli noktaları. Instagram'da ve diğer sosyal medya platformlarında nikah, düğün ve kına geceleri için birbirinden farklı alternatifler sunan çeşitli kişi ve markalar mevcut. Dilerseniz oralardan yararlanabilirsiniz. Daha uygun fiyata ve size has bir hediye olsun istiyorsanız ise toptancılardan malzemelerini alıp kendi ellerinizde misafirlerinize hediyelerini hazırlayabilirsiniz. Nikah şekerinden farklı olarak mum, sabun, anahtarlık, heykelcik gibi birçok farklı hediye seçeneklerini de düşünebilirsiniz.

Kendi açımdan bakarsam tüm bu ayrıntıları toplamda ondan fazla mekan gezerek elde ettim diyebilirim. Bu kadar tecrübe edinmişken de paylaşmamak olmazdı tabii. İzmir'de düğün.com sitesinin de oldukça yardımını gördüm. Gezdiğimiz hemen hemen tüm mekanları oradan buldum diyebilirim. Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Size de bu aşamada bol şans dilerim. Bir dahaki evlilik hazırlığı yazımda gelinlik seçiminden bahsedeceğim. Takibimde kalın. Mutlu kalın.



1 Nisan 2015 Çarşamba

Çeyrek Asırlık Hayatımdan Öğrendiklerim


Dünden itibaren artık tam 26 yaşındayım. Cahit Sıtkı Tarancı her ne kadar 35 yaşa yolun yarısı dese de 26'da bana biraz öyle geliyor. Kendimi artık olgun yaşlara ermiş bir birey gibi görmeye başladım. Eee artık evlilik kapımda. Sorumluluklar da. 26 yaşımın bana fazlasıyla yenilikler getirecek kanısındayım. Yeni bir şehir, aileme artı olarak sorumlulukların çoğunun bana ait olduğu yeni bir aile, yeni bir iş, yeni bir yaşam tarzı... Önümüzdeki bir sene falcı ablaların dediği türden yeni bir döneme gireceğim. Zaman zaman gözümü korkutan tüm bu yenilikleri sevdiklerim sayesinde aşacağımı bildiğimden içim oldukça rahat.

Diğer yanda geçen 25 yılda hayat eleğimde daha az şeyin kalmaya başladığını farketmeye başladım. Sayılı dost, çok az arkadaş...

Gerçek ya da sahte arkadaşlıklar okuldan mezun olup, kendine ait hayatını oluşturmaya başladığında ortaya çıkıyor. Bu süreçte seni mutsuz eden şeylerin arkadaş sandığın kişileri mutlu ettiğini farkediyorsun. Ya da tam aksine mutlu anlarınızda sizin adınıza mutlu olamayan arkadaş sandığın kişilerin varlığını. İşte o zaman arkadaşmış gibi davrananları farkedip, arkadaşlığını bitirmenin aslında ne doğru karar olduğunu anlıyorsun. Yüzüne gülerken içten içe seni kıskanan ya da üzüldüğünde içinin yağları eriyen birinden arkadaş olmaz gerçeğini.

Demem o ki son yıllarda gereksiz insanları hayatımdan çıkarmam ile birlikte arkadaşlık kavramım az ve öz insanlar haline dönüşmeye başladı. Arkadaşlarımdan yediğim kazıkları ya da onlara karşı sahip olduğum kırgınlıklara artık eskisi gibi tahammül etmiyorum. İleri derece affediciliğin ya da alttan almanın insanı yüceltmekten çok çantada keklik olarak görülmek olduğunu anladım. Geçmiş senelerin hatrına veyahut arkadaşlığıma zeval gelmesin diye karşındakini sürekli alttan alırken aslında gözünde daha da değersiz konuma düştüğümü farkettim. Artık yapılan yanlışları sineye çekmeyi en aza indirgiyor, baktın karşımdakinin davranışı düzelmiyor o kişiyi hayatından kestirip atıyorum. Çok da iyi oluyor, size de tavsiye ederim. Bir yükten kurtulmuş olarak devam ediyorsun yoluna. Hafifleyiveriyorsun.

Diğer yanda artık yanlışı sürekli kendimde aramayı bıraktım. Bilhassa iş ve benzeri konularda. Çünkü bazen elinden geleni en üst seviyede gerçekleştirsen de sonuç senden bağımsız olarak gerçekleşiyor. Sen ağzınla kuş tutsan, süperman oldup havadan uçsan neye yarar. O nedenle artık dualarımı en hayırlısından yana kullanıp, canımı çok da fazla sıkmıyorum. İleride komik bulacağım bugünkü buhranlarımı en aza indirmiş durumdayım.

Ailemden ayrılma vakti yaklaştıkça da onların değerini daha fazla bilir oldum. Her zaman hep yanımda yer alacaklarını bilsem de yakın bir zamanda sürekli onlarla aynı evde uyanmayacağım. O nedenle artık onlara daha fazla yardımcı olmaya, kıymet bilmeye çalışıyorum.

Sevdiğim adamdan da çok şey öğrendim aslında. Çok çabuk pes edip isyan etmeyi severken onun sayesinde çok daha fazla direnmeyi, güçlü olmayı ve de karşılıksız fedakarlık yapmayı öğrendim.

Son olarak blogumdan çok şey öğrendim. Düzgün cümle kurmayı, yazılarımın bir yerlerde birilerinin duygularına tercüman olabildiğini, tanımadığım insanlardan güzel şeyler duymayı, bedavadan pahada en yüksek tavsiye veren insanların varlığını...

Öğrenmenin yaşı yok lakin umarım yaş aldıkça daha az acı tecrübeyle hayatı öğrenebilirim. Ve umarım yeni yaşımda daha güzel anı ve yazılarla burada olurum.  Hoşçakalın. :)