29 Nisan 2010 Perşembe

Evde Kalmanın da Ayrı Bir Güzelliği Var

Evde olmanın da ayrı güzelliği var.

Bugün evdeyim bakalım neler yapabilirim.

- Napoliten soslu spagetti yapılabilir..ve yanında favorim Cappy karışık meyve suyu.

- Televizyondaki tekrar dizileri izlemenin ayrı bir zevki var. Zaman boşluğundan izlemek daha da bir zevkli geliyor insana.

- Uykusuz alınıp okunabilir.

- Telefonda arkadaşlar aranıp geyik yapılabilir.

- İnternetten dizi izlenebilir.

- Blog arkadaşlarının blogları okunabilir.

- Nette oyun oynanabilir sevdiğim müzikler eşliğinde.

Şimdi yazılanları uygulama zamanı...  Sizin de daha parlak fikileriniz varsa değerlendirebilir, bilgilerinize.


26 Nisan 2010 Pazartesi

Beni Bana Sor!

formspring.me_aysahome 'dan bana ve bloguma dair aklınıza takılan merak ettiğiniz her şeyi sorabilirsiniz. Bilginize.


21 Nisan 2010 Çarşamba

23 Nisan Neşe Doluyor İnsan

Yarın akşam Bandırma'ya gidiyorum 23 Nisan tatilinden istifade. Aslında birazda aradan çıkarma gibi bir şey de denebilir. Gelince bir sürü proje ve sınav, vakit yok gitmeye çünkü.

Hatta ödev de var marketleri gezip promosyon ürünlerinin fotoğraflarını çekmek, gidince onu halletmek zorundayım.

Hande'ye söyledim ama daha hevesli bu ödev konusunda. Ee hatun milleti işin içinde market, alışveriş olunca üst üstlük bir de fotoğraf çekilmek, hemen dünden razı olabiliyor ödevi hazırlamaya.

Ayrıca nöbet tutucaz bir de pazar günü, kendi tutuyor o kesmiyor bana da tutturuyor. Bıktım yahu şu hemşire milletinden! (valide duymasın)

Onun dışında IAA proje sonucu belli olmuş. Maşallah 3 tanesi hariç hepsi Ankara'dan! Hoca başta olmak üzere tüm jürinin Ankaralı olduğundan şüpheleniyoruz. Neyse sağlık olsun, kısmetse seneye hiç olmadı ondan sonraki seneye.



Uyumak Candır

Bugün gene etik dersini ekmiş bulunmaktayım. Biliyorum ders açısından yaptığım hiç etik bişey değil ama olsun. Zaten sunum vardı, gitmek gereksizdi. Uyudum, uyudum, uyudum. Uyku ne güzel şeysin sen, paha biçilmezsin. Hele ki iki sene sonra işe başladığımda bu lüksüm olmadığını bilmek daha bir zevkli hala getiriyor okulu ekme geleneğini.

Sabah aldığım habere göre ise Demet Akalın geliyormuş bahar şenliğine.
Nasıl iğrendim, anlatamam. Neyse canım bizde başka üniversitelerin şenliklerine sızıntı yaparız.
Yapacak bir şey yok.


16 Nisan 2010 Cuma

Her Son, Yeni Bir Başlangıç



Her son acıdır, can yakar. Ama yeni bir başlangıçtır da aynı zamanda. O yüzden gidene elveda demeyi daha fazla ertelememeli insan. Yeri yoksa artık kalbinde, yol vermeli ve önünü görmeli. Bir şeylerin hala düzelmesini beklemek gereksiz çünkü. Değişmeyen değişmez, hele karşı tarafın hala niyeti yoksa hiç. O yüzden değişmeyeni bırak, bırak kaybolsun kendi davranışlarında, sabit tutumlarıyla.


Değmeyen, değerinin bilmeyenler için heba etme kendini.
Bırak artık gereksiz fedakarlıkları, değmeyenler için. Seni gerçekten seveni sev, lafta seviyorum diyeni değil. Ve en önemlisi de sana senden daha fazla değer vereni. Çünkü buna değersin, seni seviyorum canım dostum. (Handeye ithafen)



14 Nisan 2010 Çarşamba

Yapmayı Planlanan Sayısız Şey Top 10

İşte vize sonrası yapmayı planlanan sayısız şey top 10;

- En yakın zamanda Özkanlar'daki cumartesi pazarına gidilerek, pazar talan edilecek.
- Cümbür cemaat pikniğe gidilecek.
- Ders ekilip İnciraltı'na gidilecek ve güzel bir kahvaltı yapılacak.
- Lunaparka gidilip, dönme dolapa binilecek.
- Bandırmaya memlekete gidilecek.
- İzmir kitap fuarına mutlaka uğranacak.
- Flashforward hızla izlenerek, son bölüme yetişilecek.
- Yazlıkları çıkarılacak, kazaklar kaldırılacak.
- Bahar temizliği yapılacak, saçma sapan şeyler atılacak.
- En yakın zamanda fuardan kitap alınıp okunmaya başlanacak.



13 Nisan 2010 Salı

Dilime Dolananlar 7

Gripin Beş

Yanlızlıktan unutuldu benım adım,
Siz üzülmeyin ben alışığım,
Kedim bile uğramazken evime,
Çift kişilik yatak benim neyim
4 işlemden ibaret
Parmak hesabıyla bütün hayatım
Eksikdikçe saatler ömrümden artıyor
Gelecek telaşım
Anlattıkça bölmüşüm umutlarımı
Duvarlara çarpa çarpa
Uyandım saat 3 4 5
Bana hiç farketmez
Ne zaman çalınsa kalbim
Derlerki bir arkadaşa bakıpta çıkacaktık
Kalan umutlarımdan birini seçip
Hepsini hepsini hep kaybettim
Şimdi kendimden geri
Ne kaldı ne kaldı
Kimseler duymadı sadece duvarlar ağladı
Düşündükçe bir sonraki adımı
Bu yüzden unuttum ben yaşamayı
Peşin peşin söyledim lafımı
Acımadan kannattılar yaralarımı
4 işlemden ibaret
Parmak hesabıyla bütün hayatım
Eksikdikçe saatler ömrümden artıyor
Gelecek telaşım
Anlattıkça bölmüşüm umutlarımı
Duvarlara çarpa çarpa
Uyandım saat 3 4 5
Bana hiç farketmez
Ne zaman çağırsa kalbim
Derlerki bir arkadaşa bakıpta çıkacaktık
Kalan umutlarımdan birini seçip
Hepsini hepsini hep kaybettim
Şimdi kendimden geri
Ne kaldı ne kaldı
Kimseler duymadı sadece duvarlar ağladı

11 Nisan 2010 Pazar

Nisan, Mayıs Ayları, Gevşer Gönül Yayları

Nisan geldi, pek de güzel oldu. Havalar ısındı, montlar atıldı. Ve bahar beraberinde de yeni aşkları da getirdi. Doğum günümde tanışan ve çıkmaya iki yakın arkadaşım siftahı yaptılar.

Hem kız hem de erkek tarafı olarak mutluyuz, gururluyuz. Genç çiftimize mutluluklar dileriz. (düğünden derlemeler part 1)

 Hep de öyle olmaz mı zaten, güneşi , börtü böceği görenler hemen bir aşk moduna giriverir. Kimyası çözülememiştir, bilinememektedir.

Hatta bazı çiftler vardır ki işi abartıp farklı aktivitelere dahi girebilirler. El ele tutuşup çimlerde yuvarlanmaca, yeşil çam usulü ağaçların arkasında saklanarak ve nara atarak koşuşturmaca, sırt sırta verip papatya falı bakmak maksadıyla papatya yapraklarını koparmaca, kotların paçalarını sıyırmak suretiyle deniz kenarında el ele koşuşturmaca.

Netice olarak ilkbahar içimizin olduğu kadar kalbimizin açıldığı bir mevsimdir, kıymeti bilinmelidir. Ama gene de fazla abartmamak lazımdır, olan vardır olmayan vardır.



10 Nisan 2010 Cumartesi

Yalnız Koydular Beni


Sınavlarım bitti artık. Bir haftadır sınavlara giriyordum ve kafayı yemek üzereydim. Neyse ki bitti hepsi de kurtuldum artık. Finale kadar kafam rahat.

Ayrıca blogumu yeni formatına sokuyorum.  Giderek izleyici kaybediyorum sanırım beğenilmedi..
Blog yazılarım da azaldı ama kararımı verdim kendi bloga adayacağım artık. Gitmesin izleyicilerim, bırakmasınlar beni.





3 Nisan 2010 Cumartesi

Mim mim mim

Fund'cum beni mimlemiş ve kaçmış, yazmak lazım tabii ki. Konu ise böylesi daha güzel.

- Enteresan damak zevkim var örneğin, kekle beyaz peynir yemeyi seviyorum. Kulağa iğrenç geliyor biliyorum ama gene de seviyorum işte.
- Mor özellikle de lilaya bayılıyorum ama nedense lila hiç kıyafetim yok, aksesuar olarak mor renk daha çekici geliyor galiba.
- Dert dinleyip akıl vermeyi çok seviyorum. İlerideki mesleğim psikolog bile olabilirmiş.
- Daha önce iğrenç bulduğum şeyi çok sonradan beğenebiliyorum. Örneğin geçen gün öyle bir ugg gördüm ve alasım geldi.
- Saat kalkacağım saaten 10 dk önceye kuruyorum sonra sabah olunca da büyük bir zevk ile erteliyorum.

Şimdi sıra benim mimlediklerimde;