Filmin olay örgüsüne gelirsek; masal kahramanı olan Ayperi ile dolmuş şoförü Rıza'nın tanışması ile başlayan bir macera anlatılıyor. Evet, esas kız ile esas oğlan oldukça alakasızlar. Zaten filmin de komedi unsurunu bu farklılık oluşturuyor. Başroldeki dolmuş şoförü Rıza ve iş arkadaşları arasındaki diyalog Çiçek Abbas tadında bir sıcaklık hissetiriyor insana. Zaten esas delikanlı Rıza da Çiçek Abbas'ın Abbas'ı gibi yakışıklı olmayan, gösterişsiz bir tip. Saflığı ve gülümsemesi ile gönülleri fethediyor. Rıza'nın film başından itibaren hayatının aşkını araması ve bu uğurda verdiği çaba ise takdire şayan. Diğer yanda ise filmde Ayperi'yi canlandıran Hande Doğandemir ise film boyunca gerçek bir peri kızı gibi beyaz elbisesi, dalgalı uzun saçları ile salınıyor etrafta. Masal prensesi rolünün film başından sonuna kadar hakkını veriyor. Filmde mahalle esnafı olarak karşımıza çıkan Erdal Tosun, Cengiz Bozkurt (Nafi), Berat Yenilmez ve Ercan Yazgan (Haşmet) gibi usta oyuncular ise filmde en çok güldüren karakterden. Film boyunca geçmiş yıllardaki komşuluklar ve sıcak mahalle ortamı izleyeni filmin içine çekerken, kendinizi o mahallede yaşayan mahalle sakinlerden biri gibi hissetmenize neden oluyor. İstanbul'u kendi memleketi gibi benimseyen esmer tenli saatçi arkadaşlar ise söyledikleri Seda Sayan'ın 'Dillere düş' şarkısı ile filme eğlenceli bir hava vermişler. Filmde Rıza ve annesi Semra hanım arasında geçen diyaloglar ise sizi kendiniz ile anneniz arasında geçen muhabbetlere götürüyor.
Son olarak filmin sürpriz oyuncuları Yılmaz Erdoğan ve Gökçe Bahadır ise karşınıza farklı karakterlerde çıkıyor. Özetle bence izlenmesi gereken bir komedi. Hatta hızınızı alamayıp vizyonda bir kaç kez dahi görmek isteyebilirsiniz.
Şimdiden iyi seyirler.