8 Ocak 2017 Pazar

2017'nin İlk Yazısı


Dışarıda lapa lapa kar yağarken 2017'nin ilk postu ile karşınızdayım. Ülke olarak yıpratıcı olmasının yanı sıra 2016 benim için de oldukça yoğun ve yorucu bir sene oldu. Başlangıç ve alışma süreçleri yorar derler, 2016 ise benim için başlangıçların ucu bucağı olmayan bir seneydi. Evlilik süreci, İstanbul'a alışma süreci, aileden uzak kalmaya alışma süreci, yeni şehirde arkadaş edinme süreci, iş arama süreci ve nihayetinde arzulanan işe kavuşma süreci. Sizin daha okurken yorulduğunuz bu süreçlerde ben oradan oraya savruldum işte.

Evliliğe alışma süreci en ağrılı süreçlerden biriydi. İki farklı karakter bir evde. Cicim aylarından sonra (yakında 1,5 sene dolacak) evliliğin aslında nasıl bir şey olduğu ufaktan kafaya dank etmeye başlıyor. Karşılıklı sorumluluklar, evde uzun süre birlikte yaşamanın verdiği rahatlıkla değişen huylar (flört döneminde sürekli parfümle, şık gezen erkekler ev içinde hiç öyle değil bilin istedim), diğer tabirle sabah kalktığında saç baş dağınıkken, saçların kirliyken, hastalıktan dökülürken, sinirden çıldırırken birbirinizin her haline tanık olmanın apayrı bir duygusu var. İyi ki aşk evliliği yapıyorsun bir yandan zira para için katlanılabilecek bir durum değil iki taraf içinde.

İstanbul'a alışma sürecim ise tartışmasız İstanbul'un en sancılı zamanlarına geldi. Taksim, Sultanahmet, Beşiktaş ve bir çok yerde patlayan bombalarla korka korka yabancı olduğum İstanbul'u keşfe çıktım. Avrupa yakasının göbeğinde oturunca Allah'a emanet şekilde geçti günlerim. Hoş hala da öyle geçiyor. Terörün azalarak bitmesini umut ediyorum.

Aileden uzak kalma süreci ise ayrı bir sınav oldu benim gibi ana kuzusu için. İlk zamanlar ev yerleştir, adapte ol derken anlaşılmasa da eksiklikleri ilk 6'dan sonra anlaşılıyor. Neyse ki annemin daha yakın bir yere taşınması ile hafta sonu bile gelip gidebilme düşüncesi ile psikolojim artık daha rahatlattı.

Yeni şehirde arkadaş edinme sürecinde ise emin adımlarla ilerliyorum. Arkadaş dediğin güvenilir, samimi ve hoş sohbet olur felsefesi ile iki güzel insanı kattım hayatıma. Varolanlardan da elemeye gittim. Zira hayatlarımda varlıkları ile yoklukları birdi. Bu arada çocukluk dostumun da bebeği olacağı haberini aldım. Kardeşim olmadığından hemen bu anı değerlendirerek kendimi şimdiden teyze ilan ettim.

İş mevzusuna gelince İzmir'de çektiğim çile yetmezmiş gibi burada da aynı çileli maceram devam etti. Epey bir görüşme gidip, epey bir bedava iş yaptım. Her gittiğim görüşme de kendimi ifade etmekten yorulmuştum ki hiç beklemediğim bir anda işe girdim. Dilimi ısırarak dile getirmekle beraber sevdiğim işe kavuştum diyebilirim. Yaklaşık 5 buçuk aydır dijital bir ajansta Sosyal Medya Uzmanı olarak çalışıyorum. Başta Gratis olmak üzere bir çok değerli markanın sosyal medya metin ve paylaşımları elimden çıkıyor. O sebeple mutlu ve gururluyum. Sosyal medya hesaplarından bir like'ınızı alırım. Diğer yanda patronum ve iş arkadaşlarım da o kadar iyiler ki 7/24 desteklerini benden esirgemiyorlar sağolsunlar.

Özetle ilklerin dibine vurduğum, ortalamanın üzerinde bir sene oldu benim için. Şimdilik bakalım önümüze. 2017 kararlarım ise bu şekilde;
Daha fazla oku! (Şimdilik 2 tane kitap bitirdim bile.)
Daha fazla sinema & tiyatro & mekan. (membahındayken yazmadan olmazdı.)
Daha fazla film & dizi. (Sex and the City ilk dizim oldu, 2. sezona geçtim bile.)
Hafta sonu sabahları daha erken kalk. (günü uykuda yeme.)
Daha az kafayı tak. (arkadan konuşulanları, gereksiz insanları vs.)
Daha çok gez. (bu sene yurtdışı olsun artık!)
Az da olsa makyaj yap. (ruh gibi ortada dolaşma, en azından bir kalem çek, ruj sür.)
Daha fazla etkinliğe katıl. (İstanbul ücretsiz ya da uygun fiyatlı sosyal medya, dijital ve iletişim, kahve vs. seminer ve workshoplarının adeta yuvası)
Sevdiklerini daha çok ara sor. (evet yüksek dozda bir hayırsızım.)
Daha fazla blog yaz. (artık benimle de ilgilen diye isyan eden blogun sesine kulak ver.)
Kişisel domainli web sitesi aç.

Şimdilik aklıma gelen hedefler bunlar. Şayet bunları gerçekleştirebilirsem, yenileri de eklenebilir.

Yazıma burada son verirken, herkese iyi seneler diliyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere iyi bakın kendinize.