25 Mayıs 2010 Salı

Yorgunum Dostlarım Yorgunum Yorgun


Bu aralar o kadar yoğunum gibi, iki tane kampanya projesi (bir yığın afiş ve reklam filmi çekimleri), Açıköğretim dersleri, sunumlar, finaller... Daraldığımı hissediyorum artık. Durmadan kafamdan neyi ne zaman yapıcam diye planlar içindeyim. Ne zaman proje için toplanılacak , millet ne zaman bir araya gelecek... Farklı projelerde farklı gruplar oldu mu ayrı işler için bir araya gelmek ne kadar da zormuş meğer. Kimsenin boş vakti bir diğerininkini tutmuyor. Sınıfta herkesin birbirine sarası var. Projelerin bitiş tarihi yaklaştıkça herkes davul gibi  gerildi ve herkes birbirine sarmaya başladı. Bana kalırsa hiçbir şey yapasım yok. 

Kitap okuyayım, dergi okuyayım, salak salak internette takılayım, televizyondaki abuk subuk dizilere sarayım. Elime ne ders kitabı alasım var, ne de çalışasım. Havalar psikolojime eşlik eder gibi bir dengesiz, bir soğuk bir sıcak.

Geçen günde bir reklam ajansına staj için görüşmeye çağırdılar oraya gittim. Umarım olur da yaz boş boş geçmez hem de deneyim sahibi olurum. Yat yat nereye kadar. Bir an önce okul kapansın onu istiyorum ve de derslerimden geçeyim. On gün mi artık ne kadarsa tatil yapayım daha sonra da staja başlayayım. Evet tam olarak özlemini çektiğim şey bu. Tamamen yeni bir ortam.

Bakalım kısmet, nasip , şükür hatta mukedderat... Zaman neler gösterir bilinmez.



18 Mayıs 2010 Salı

Sinsi Sinsi Sinsirella

6. his mi 6. hissiyat mı bilmiyorum. Aslında 6. hissin ne olduğunu bile bilmiyorum ama neyse.

Bir kaç ay önce birini tanıdım ve o an kanım ısınmadı. Tabiri caizse dakika bir gol bir kıl kaptım daha sonra da öğrendim ki gerçekten sevilesi hatta muhabbet kurulası bir insan değilmiş.


Mesela bir hatun kişiliği (ismi lazım değil)  tanıdığım andan itibaren tavırlarını garip buldum. Tavırlarında ilk saniyeden itibaren rahatlık ve çok kısa sürede kurulan bir yakınlık. Onun sinsi (Sinsirella) ve içten pazarlıklı olduğunu içten içe hissettim. Sonra ise kendi kendime bir dur dedim. Peşin hüküm de vermeyeyim yazıktır kıza. Sonra da kızın nasıl bir insan olduğunu öğrendim zaman geçtikçe.

Ve bingo! Kanım ısınmamakla haklıymış da gayet. Şeytanmış kız, tam bir şeytan! Ayarttığı erkekler, milleti sinsi sinsi dolduruşa getirmeler, gereksiz yalakalıklar. Demek ki hissedebiliyormuş insan. Artık ben de az çok insanların art niyetli mi iyi niyetli mi anlayabiliyorum demek ki.

Zaten kız milleti fena (ki ben diyorum bunu) bir de kıskanç, nemrut ve fettan, kenafir oldu mu hiç çekilmiyor uzak durmak lazım.


17 Mayıs 2010 Pazartesi

Psikopat Hareketler Bunlar

Muhtemelen sizinde başınıza gelmiştir. Kız arkadaşınız veya erkek arkadaşınızın (sevgili değil hee sadece cinsiyeti kız ve erkek olanlar ) sevgilisi, arkadaşınızın şifresinden onun Msn'ine girerek ve ya telefonundan mesajlar atarlar. Ya da Facebook'dan sanki arkadaşınızmış gibi sizle konuşarak ağzınızdan laf almaya çalışırlar. Bunun birçok sebebi olur birincisi sizin kendi sevgilisiyle aranızda olan ilişkiyi irdelemek (elbette ki kıskançlık ve güvensizlik), ikincisi sevgilisinin kendinden bir şey sakladığını düşünüp ters köşe sorularla olayın iç yüzünü ağzınızdan kaçırmanızı sağlamak, üçüncüsü ve en iğrenci size sarkmak için ağzınızdan laf almak.

Benim başıma ikincisi geldi bugün. Hem de çocuk o kadar profesyonelmiş ki ağzım açık kaldı. Msn'de yazı tipi, rengi, foto ve hitap cümlesine kadar arkadaşımmış gibi davrandı bana ve ben de yedim. Arkadaşım mesajla sonra söyledi olanları ama iş işten çoktan geçmişti tabii ki. Ağzımdan bişey kaçırmadım çünkü benim bildiğim ve onun bilmediği bir şey yoktu. Ama ne saçmalıktır çözemedim. Bir de arkadaşımın eski sevgilisi bunu yapan yani! Anla artık, sen bitmişsin , miladın dolmuş, eskisin işte. Kardeşim ne şakalar, oyunlar bu saaten sonra?


Bir de bunların dişi versiyonları olur. Bu hatun kişilikler cebren ve hileyle sevgililerinin Msn şifrelerini alarak Msn'lerine girerler ve Msn'inde terör estirirler. İşte bu güvensizliğin ana göstergesidir. Hatta bazıları Facebook gibi sosyal ağlarda listesinde kızları falan silerler özellikle de kendisinden güzel olanları ya da isimlerini bir kağıda not ederek daha sonra sevgiliyi kim olduğuna dair hesaba çekerler. Bu çaçaron kızlarla da papaz olmaya gelmez erkek kanka arkadaşınızla aranızı açabilmeleri an meselesidir.

Sonuç olarak kız yada erkek arkadaşınız bu durumda bocalar ve şifreleri kaptırmanın üzüntüsüyle yaşar.

En nihayetinde psikopat sevgiliyle uğraşmak çok ama çok zordur..


15 Mayıs 2010 Cumartesi

Sebepsiz Mutluluk



Bir bahar festivali daha geride kaldı. Bu sene bayağı bir atraksiyonlu geçti diğer yıllara nazaran.

Nitekim çarçabuk da geçti iki gün. Şimdi önümüzde üç tane proje, finaller ve bir de quizler var. Allah'tan bir aya yakındır hayatıma renk katan biri var da önümdeki bunca şeye rağmen mutlu olabiliyorum. (bu bir itiraftı, evet!) Özlemişim sebepsiz yere güne mutlu uyanmayı. 

Sonuç olarak mutluyum, mutlu olmayı da diliyorum geleceğe dair artık.  Darısı tüm mutlu olma sebebi arayanların başına.


11 Mayıs 2010 Salı

Sevmek Güç Gerektirir




Güçlü kadınlar zayıf kadınlardan daha iyi severler. Sevmek güç gerektirir çünkü. Zayıfların sevmek için bahaneleri güçlülerinse gerekçeleri vardır. Bahanelerse çabuk değişir.


murathan mungan

10 Mayıs 2010 Pazartesi

1 Kadın 1 Erkek Bizim Kampüste
















Beni tanıyanlar ve çook önceki bloglarımı okuyanlar 1 Kadın 1 Erkek dizisinin fenomeni olduğumu bilirler.

Hem Demet Evgar'ın hem de Emre Karayel'in oyunculuğunu muhteşem bulanlardanım. Yarın başlayacak olan okul şenliğimizde de Demet Evgar ve Emre Karayel Yaşar Üniversitesi Bornova Kampüsü'ne söyleşiye geliyor. Eminim çok eğlenceli bir söyleşi olacak da..
Bekleyip, göreceğiz.



9 Mayıs 2010 Pazar

Bir Tek Annem Olsun Bana Bir Şey Olmaz

Glitter Graphics

Malumunuz bugün annelerimizin günü.

Ben de annemin anneler gününü burdan bir kez daha kutlamasaydım olmazdı.
Seni seviyorum annem, iyi ki varsın.

Ayrıca tüm blog arkadaşlarımında anneler günü ve annelerinin günü kutlu olsun.



4 Mayıs 2010 Salı

Benim Adım Kakılmıştır

Aynı kakılmış modundayım 2 gündür. Boynum öyle bir tutulmuş ki hiç öyle bir şey gelmedi bugüne kadar başıma. İğne görünce arkasına bakmadan kaçan ben, bu sabah canımın acısından sıfır inatla vurdurdum o iğneyi. Damarlarım üst üste binmiş, şişti falan. Ne biçim damarlarsa artık.

Sağa başımı döndüremem sonucu komple tüm vücudumu o yöne çevirmek zor ve yorucu işmiş.

Tek temmenim bir an evvel geçmesi. Normal hayatıma dönmek istiyorum artık.



1 Mayıs 2010 Cumartesi

Düş Peşimden Hot Leyla!


Bu aralar mail adresimin gereksiz posta kısmına bir yığın cinsel içerikli mesajlar geliyor. Hele ki forward denen olayın allah bin türlü cezasını versin.

Bir ara da bu maili bilmem kaç kişiye yollayın dilekleriniz kabul olsun, yok yollamayanın arabası yandı, anası babası öldü... Maillerimiz sizin yüzünüzden parayla sitelere yollanıyor haberiniz yok! Haydi tüm bu yalanlara inandın ve arkadaş listene yolladın, bari maillerini gönderilenler yerine gizliye ekle de insanların mailleri kabak gibi ortada elden ele dolaşmasın.


Geçen gün yeni mail adresim aldım, ismim ve soyadımdan oluşan. Cv için ciddi olsun, kaile alınayım falan diye. İki gün geçti bu sefer bu maille başladı cinsellik mesajları gelmeye. Bir de nasıl abuk subuk mailler. 'İzmirli çıtır banu seni bekliyor', 'yatak arkadaşı' bilmem ne...

Eski adresimi ezelden beri kullanılıyorum da yeni adresimi nereden bulup mail listenize eklediniz ki!