Ben Bir Süre Buralardan Kaçar

Bir süre buralarda yokum. Yarın kuzenlerle yazlığa Altınoluk'a gidiyorum. Gidip yarım kalan tatilimi tamamlayayım. Oradan da Çanakkale bilemedin Bandırma'ya (Tatlısu, Erdek) arkadaşların yanına. Sonra da gelip, kaldığım yerden aynen devam bir şeyler karalamaya.

Şimdilik beni özleyin anacım...

İşte Buna Çok Güldüm

Bugün Hocam.com'a girdim ve vakit öldüreyim diye ordaki testlerden çözeyim dedi. Testlerden biri "Erkekler ne söyler, kadınlar ne anlar" konusu üzerine hazırlanmıştı ve benden önce çözenlerin yaptığı yanlışlar da vardı testte. Dedim bende bir çözeyim bakayım ne çıkıcak. Ve test sonucunda ful çektim.

Ve ondan öncesinde çözdüğüm testte de 5 yanlışım olması  ve erkekler konusundaki bu testte soruları yanlışsız yapmam da erkeklerin ne demek istediklerini gayet net anladığımı açıkca gözler önüne seriyor. (örneğin bir erkeğin sizin kız arkadaşınıza yazık kızcağız yalnız kaldı, o da bizimle takılsın, demesinde erkek arkadaşınızın kendince kızcağız sıfatıyla [ki acıma duygusunu öne çıkarma hat safhada] nitelendirdiği kıza gizli gizli sulanmasını anlamak gibi)

Belki de bu yüzden sap geldik balta gidiyoruz. (mu acaba). Demek ki mutlu bahtiyar bir ilişki için erkeklerin asıl demek istediklerini anlamamak lazım. Yani en hayra geçeni bu! Evet evet bu!

Bugün Kandil

♥ Bir kandil gülü savur sevdiklerine, size onlardan gülücükler getirsin öyle içten öyle samimi ol ki göz yaşlarını bile tebessüme çevirsin. Kandiliniz mübarek olsun.

Dikkat Temizlik Var!

Allahım bir yorgunum ki anlatamam sebebi ise sabahtan beri temizlik yapıyorum. Sabah kalktığımda üstümde gereksiz bir enerji vardı ve elime geçen toz beziyle, köşe bucak,herbir yeri temizledim. Olayı öyle abartmışım ki sandalye tepelerinde gardrob'un üstünü fln da silmişim. :) Sonrada ver elini elektirik süpürgesi.. Annemde (yada vilada manyağıda denebilir kendilerine ) ayda bir uğrayan hatta bazen hiç uğramayan bu temizlik şevkimi görünce, şaşakaldı. :D ee o kadar uğraşmışım az şey mi (hehe ne demişler kız olsun çamurdan olsun)

Aşk Ayakkabı Gibidir

Bazıları çamur yağmur,toz toprak kar buz gibi her türlü "kötü hava" koşullarına dayanıklıdır.

Bazıları ise ummadığınız kadar kısa zamanda çabucak "yamulur" ilk yağmurlu havada "altı açılır" veya güzel havalarda bile "iki günde bozulup"gider.Aşkları da ayakkabılar kadar "itinayla" seçmezseniz,tıpkı ayağınızda olduğu gibi yüreğinizde NASIR oluşabilir.

Dar gelen bir ayakkabıyı sadece tarzını beğendiğiniziçin "zamanla açılır"diyen satıcıya inanarak alırsanız,zaman içinde ayak kemiklerinizde "deformasyon" başlar.

Ruhunuzu daraltan bir aşk içinde yalnızca fiziksel beğeniye kapılıp"zamanla düzelir" diyenlere kanarsanız, yine zamanla içinizdeki olumlu duyguların "çarpıldığını" görebilirsiniz.

Aşık olabileceğiniz insan türü,tıpkı ayakkabılar kadar değişik stillerde,farklı kalitelerde ve sayısız "renktedir"....

Aşkı bir çeşit serüven olarak"spor"gibi yaşayanlar, aynen "spor

ayakkabı" gibi dikkat çekici ve rahat kişileri bulurlar.

Tersine aşkta tutucu ve istikrarlı olmayı benimseyenler "klasik ayakkabı"gibi muhafazakar çizgiler taşıyanlara tutulurlar.

Dekolte ayakkabılar gibi sadece cinsellik ve eğlence zevkleriyle ateşlenen aşklar vardır."Bez"ayakkabılar gibi kısa ömürlü "tatil aşkları"ise hemen herkesin kişisel tarihinde mevcuttur.

"Marka"ayakkabı alır gibi,sevgilinin kariyerine ve maddi durumuna "tutulan"aşıklar görürsünüz.

Katı plastikten "yağmur çizmesi"edinir gibi mantık süzgecinden geçirip "işe yarar" biçimde yaşamak isteyenleri de bilirsiniz.

CAN YÜCEL

Bir Dinle Derim

Rock dinleyen biri olarak nadiren pop parçaları dinlerim bunlarda genelde ya Sertap Erener olur, yada Candan Erçetin. Bu aralar da dilime Sertap Erener'in "Bu Böyle" şarkısı pelesenk oldu, açıp açıp sürekli onu dinliyorum. Bu yazın en güzel pop parçası bence budur, aksini idda eden beni bulsun :P

MySpace Playlist at MixPod.com

Sertap Erener/ Bu Böyle

O zor günler solan güller eskidendi. Geçti!
O zaman aşık olduğum rüzgarlar esti esti. Geçti!
Aşk seni bulabilir de, uzakta durabilir de
Samimi oluyor derken mesafe koyabilir de
Bu böyle vurabilir de, ilgisiz durabilir de
onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de
Bu böyle

O zor günler solan güller eskidendi. Geçti! (2)
O zaman aşık olduğum rüzgarlar esti esti. Geçti! (2)

Aşk seni bulabilir de, uzakta durabilir de
Samimi oluyor derken mesafe koyabilir de
Bu böyle vurabilir de, ilgisiz durabilir de
onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de
Bu böyle

Geriye sadece yarım yarım sevgiler,
Yüzüme inceden uzun uzun çizgiler..
Öznesi kalan süresi kısalan cümleler
Yalan dolan bir kaç resim kaldı

Aşk seni bulabilir de, uzakta durabilir de
Samimi oluyor derken mesafe koyabilir de
Bu böyle vurabilir de, ilgisiz durabilir de
Onu sana katıyor derken tuzaklar kurabilir de

Aşk seni bulabilir de
Mesafe koyabilir de
Bu böyle
Böyle

İsyan Edesim Var Her Şeye

Off! Bayılacağım hava çok sıcak! Denize de gidemiyorum. Nezlem de geçmedi henüz. Evde pineklemekle de vakit geçmiyor. Sıkıntıdan televizyondan medet umar oldum. Ece Erken'in abuk subuk programına sardırdım son çare.

Bunun dışında bir an önce iyileşeyimde yazlığa Altınoluk'a gideyim diye bekliyorum. Ama geçmiyo nalet olası hastalık, eve bağladı beni!

Üstün Başarı Ödülü Verin Bana

Neden mi,? Çünkü yazın ortasında ağır bir gribe yakanma başarısını elde ettim ve 2 gündür sürünmekteyim. Elimde kağıt peçetem, önümde ilaçlarım ve silmekten aşınmış kıpkırmızı burnum, yatak döşek yatmaktayım. Ayrıca boğaz ağrısı ve hapşuruk. Umarım en yakın zamanda iyileşirim. Zİra yazın ortasında hastalık hiç çekilmiyor hele de İzmir sıcaklarında.

Ah Nerde O Eski Tren Yolculukları?

Özlemişim tren yolculuğu yapmayı, en son babamla iki sene önce izmire üniversiteye kayıt yaptırmak için geldiğimizde binmiştik. Gerçi ilk defa bu kadar uzun bir yolculuk yaptım trenle. (dile kolay tam 12 saat) Önceleri ortaokulda Bandırmayla-Balıkesir arasında teyzeme giderken binmiştim trene, güzel günlerdi. Bu yolculukta diğerleri gibi gerçekten farklı bir deneyim oldu benim için. Eskiden çok gidilirdi trenle bir yerlere, şimdi anca öğrenciler,bir de ufak çocuğu olanlar biniyor trene. Halbuki gene cümbür cemaat trene binsek, yolda salatalık soysak salatalık yesek gene fena mı olmaz mı trenlerde.

Tren

Çocukluğumda trenle çok seyahat ederdik
Unutamam o garda bekleyişlerimizi
Düdük sesi gelirdi uzaktan
Bende başlardı heyecan

Raylardan gelen sesler
Ve o trenin soğuk görüntüsü
Ürpertirdi beni
Başını bir canavara benzetirdim
Hiçbir güç onu durduramaz gibi gelirdi
Sımsıkı tutardım kardeşimi ve annemi
Uzağa doğru çekerdim
Sanki bizi kapacak gibi gelirdi

Sonra trene binerdik
Ve yolculuk başladığında
Mutlu olurdum
Gezerdim trenin içinde coşkuyla
Oradan oraya dolaşıp dururdum

OZAN OĞUZ

Tatil Dönüşü

Bugün tatilden dönmüş bulunmaktayım. Son karar değişikliğiyle Kuşadası'na gitmekten vazgeçtik ve Çeşme'ye gitmeye karar verdik. Kararımızda Çeşme'nin daha yakın olmasınında katkısı büyüktü tabii. 3 gün boyunca şirin mi şirin bir pansiyonda kaldık, Çeşmenin merkezinde bir pansiyondu bu. Denize de Ilıca'da girdik (buz gibi denize girmeyi sevmeyenlere süper bi alternatif)

Gerçekten güzel ve dinlendirici bir tatildi. Çeşme'nin çarşısını gezdik,alışveriş yaptık, anneannem ve dedem için hattat sanatının kullanıldığı bir seramik süs aldım. Üzerine ise "Canım anneannem ve dedeme" yazdırdım. Umarım severler. Bu sabah da on bir gibi eve döndük. Tabi kızarmış piliç formatında, bayağı yandık.  Bu akşam da trenle Eskişehir'e ordan da gene trenle Bilecik'e gideceğiz. (Anneannemle,dedeme) İkisinide öyle çok özledim ki bir an önce hasret gidermek istiyorum. Umarım herşey iyi geçer. Şimdilik bu kadar hoşçakalın.

Dinlenme Zamanı

Nihayetinde bütün kış hayalini kurduğumum tatil geldi. Ve bu hafta sonu Kuşadası'na 3 günlüğüne tatile gidiyoruz. (gidiyoruz derken annemle beraber) Yani nihayetinde deniz,kum,güneş, (en önemlisi de güneş kremi kokusu) gibi gibi. Hayalini kurduğum tek şey ,buna huzur adıda verilebilir tabi, tüm dertleri tasaları geride bırakmış olarak (ders,okul,eski erkek arkadaş) güneşin altına miskince uzanmak. Bir yandan da kitap okumak, güneşin vücuduna sıcacık işlemesine tanık olmak. Sıcaktan bunalınca da denize girmek, yüzmek, yüzmek.

Ardından bütün günün sende bıraktığı tatlı bir yorgunluk.

Bakalım bu tatilim nasıl geçicek, sabırsızlıkla pazarı bekliyorum.

Yaşasın deniz, hava, kum, güneş!

Teknoloji ve Babam

Günümüzde aile fertlerinin özellikle de babaların teknolojiye bu kadar çabuk sürede ayak uydurmaları gerçekten hayret verici. (son model telefona ,laptop,kamera ve dijital fotoğraf makinelere sahip olup, azimli bir biçimde kullanmaları falan)

Kendimden örnek vermem gerekirse bütün bu teknolojik alet edavatların yanı sıra internet alemini benden daha iyi bilen hatta kendini bu konuda aşmış bir babam var. Kendileri Msn'e, Msn Space'e, Facebook'a ve hatta Netlog'a, Blog'a bile sahip. Düşünün artık sanal alemde nereye girsem karşıma babam çıkıyor,oldukça ilginç bir durum yani. Allahtan en yakın arkadaşlarımdan Cemre'nin babasıda msn'e sahip ve Cemre'nin msn iletilerine kendi msninden misilleme cvp yazıyor da ordan yırtıyorum. (Bir de cep telefonundan dedesi "Naber evlat?" diye msj atan arkadaşım Cansu var tabii ) Bütün bunları göz önüne alınca gerçekten şanslı bile sayılabilirim. Ne demişler beterin beteri var!

Canım Dostlarıma

Güzel arkadaslarıma...

Kahkahalar, yeni heyecanlar, aşklar, mutluluklar, eğlence ve güzel süprizler olsun... Tatlılar olsun tiramisu, profiterol, elmalı kekler, şekerli kahveler ... Buluşmak için telefonlaşmalar olsun.. Buluşmalar olsun, kavuşmalar olsun...

Kayıplar, depremler, afetler olmasın. Kırgınlıklar, anlaşmazlıklar,ayrılıklar, yalanlar olmasın. " Biz" olsun; " Ben" olmasın... Mutluluk parayla, eğlence zoraki olmasın... Kellerin saçı çıksın.. Göbek, göbek atmak için olsun. Kolesterol olmasın. Bir kere söylensin ve yeter olsun... En önemlisi sevgi olsun... Aşkolsun... Daha n'olsun !!!

İyi Tatiller Canlarım.