Geçtiğimiz haftalarda Angelina Jolie'nin başrollerinde yer aldığı iki filmi izleme fırsatı buldum. Bunlardan ilki dünyanın ilk süper modeli olarak bilinen Gia Carangi'nin otobiyografik filmiydi. Gia Carangi karakteri Angelina Jolie'nin ilk canlandırdığı karakterlerden. Ayrıca Angelina Jolie'nin de o güne dek canlandırırken kendine en yakın hissetiği karakterlerden de biri. Bunda Jolie'nin de hayatında benzer süreçleri atlatmasında büyük payı olduğunu söyleyebiliriz. Film küçük yaşta fiziğine ve yüz güzelliğine güvenen Gia'nin bir fotoğraf çekiminde keşfedilmesi ile şöhrete adım atması ile başlıyor. Modanın öncüleri olan Vogue ve Cosmopolition dergilerinin kapakları o dönem Gia'nın boy boy fotoğraflarıyla süsleniyor. Toz pembe başlayan bu şaşalı hayat yanında çalıştığı patronun ölmesi, hemcinsinle yaşadığı ilişkinin hüsran verici sonu, sadece güzelliği için onunla birlikte olmaya çalışan adamlar ve podyum hayatında o dönem uzun saat uykusuz kalabilmek için kullanılan kokain maddesine bulaşması ile birden kabusa dönüyor. Aslında en önemli neden Gia'nın küçükken annesi tarafından terk edilen sevgisiz büyüyen bir çocuk olması. Büyüyüp genç bir kadın olduğunda ise şefkate olan açlığı devam ediyor. Ancak içinde bulunduğu şöhrette herkesin sahte yüzleriyle karşılaştıkça çareyi uyuşturucuya sarılmakta buluyor. Her ne kadar mesleğini bırakarak bir dönem tedavi görse de hayatında aldığı darbeler kötü alışkanlıklarına tekrar tekrar dönmesine neden oluyor. Özetle şöhreti kaldıramayan genç bir kadının yere çakılışını izliyorsunuz filmde. Otobiyografik filmleri sevenlerin bu filmi de seveceklerine eminim.
Jolie'nin diğer sevdiğim filmlerinden biri ise Original Sin (Günahkar). Filmden bahsetmeden önce filmde cüretkar sahnelerin yer aldığını söylemeden edemeyeceğim. O sebeple yetişkin kategorisinde değerlendirilebilir. Başrollerde jön olarak Antonio Banderas var. İspanyol Luis ile Amerikan güzel Julia'nın mektuplaşması ile başlayan ve evliliğe kadar uzanan hikayesini ele alıyor. Bir zaman sonra ise Luis aslında mektuplarında aşık olduğu Julia'nın evlendiği kadın olmadığını öğrenerek hayatının şokunu yaşıyor. Luis bunu öğrendiğinde ise Julia çoktan evdeki tüm değerli eşya ve takıları almış çoktan kaçmış oluyor. (Evet bu kısım düğünden sonra bilezikleri alıp kaçan gelin haberlerini anımsatıyor insana.) Luis ise işin peşini bırakmayarak hem gerçek Julia'nın nerede olduğunu hem de evlendiği kadının gerçekte kim ve nereye kaçtığını bulmaya ant içiyor. Filmin heyecan veren kısmı da işte zaten o zaman başlıyor. Başrollerde iki başarılı oyunucunun yer alması filmi daha da heyecan verici kılıyor. Kısaca romantizm, gerilim ve dram türlerinin hepsini içeren başarılı bir film.
Özetle hem 'Gia' hem de 'Original Sin' filmi Angelina Jolie'nin oyunculuğu konuşturduğu en iyi filmlerden ikisi olmaya aday diyebilirim. İki filmin yönetmeninin de Micheal Cristofer olması filmin başarı payını yükseltiyor. Film ve Jolie meraklıları ise mutlaka bu iki filmi izlemeliler.
10 kişi ahkam kesmiş:
değerli bilgiler için teşekkürler.
izlemek lazım.sevgiler
tavsiye edilen filmlere denk gelince mutlu oluyorum ben de sinema izlemeyi çok severim örgülerim eşliğin de süper zaman dilimi benim için:)
teşekkürler not alıyorum.
Sanırım otobiyografi olanı izleyeceğim...
İki filmde uzun bir liste olan izlemek istediklerim listesine ekledim :)
Orginal SİN!! Kaç kez izledim seni kaç kez...
İki film de birbirinden güzeldi bence. Defalarca izlenilecek listemdeler :)
Paylaşım için çok teşekkürler..Filmleri listeme ekliyorum :)
Sevgilerle
harika paylaşım sevgiler
Gia favori filmlerimdendir, Girl, Interrupted filmi de çok iyidir. Zaten bu kadın bu filmlerde on numara oyunculuk yapıp nden saçma sapan bilgisayar şeylerinde oynamıştır hiç anlamıyorum :)
Yorum Gönder