28 Ağustos 2009 Cuma

Yaz Hiç Bitmesin



Takvimime göz atıyorum bugün ayın 28, Eylül'e 2 güncük kalmış. Halbuki o kadar da yazın hayalini kurmuştum, denize giricem diye heveslenmiş, yazlık tişörtlerimi, şortlarımı büyük hevesle yerleştirmiştim gardırobuma. Sadece bunlar değil. Çileğin, kirazın, incirin de hayalini kurmuştum bütün yaz. 3 ay ne de çabuk geçti anlamadan. Her sene olduğu gibi bu senede yaz tatilinden hevesimi alamadan. Güz sanki hüzünle eş değer gibi gelir bana oldum olası, yere düşen her yağmur damlası yere düşen gözyaşı gibi gelir. Bu işin masalsı kısmı tabi.
İşin gerçeği açılan okullar ve koca bir dönemin henüz daha yeni başlıyor olması. Hormonsuz çilek için aylarca beklemek, sabahın köründe kalkılan sabahlara hoş geldin demek, tatil günlerini hevesle takip etmeye başlamak, vizeler ve finallere geri sayım yapmak vs. Bir de her yazın sonunda o yaz yapmayı planladığım birçok şeyin çoğunu (okumak istediğim kitaplar, gidilmek istenen yerler, izlemek istediğim filmler) hala gerçekleştirememiş olmam.

Olsun varsın genede her şeye rağmen, Hoş geldin Sonbahar, yepyeni umutlarla

1 kişi ahkam kesmiş:

Alexis dedi ki...

:) güzel yazmışsın..

Hem benim de büyük hevesle aldım kırmızı şortumu bile giyemeden bitti yaz...

Aldığım kitaplar ne olacak :)

Hep aynı dertler değil mi!!

Ne gerip :)