Okullar geçen hafta açıldı malumunuz.
Ama ilk haftanın (hatta 2 günün) harala gürelesiyle ne ders olmuştur ,ne de hoca vardır piyasada. Olmuştur diyorum çünkü, ben de o devri ardımda bırakanlardanım. Hala bir öğrenciyim ama, ilkokul,lise öğrenciliği gibi olmuyor üniversite.
Zaten en başta geç açılıyor, lise gibi falan da değil. O kadar kalem, defter telaşı da yok. Artık ders kitapları da bedava gerçi, o açıdan epey bir rahatlık artık. Oysa anca lise sonda ders kitaplarını beleşe getirebilenlerdenim bende.
O yüzden içimde hala yaradır, bedava olan ders kitaplarından daha fazla istifade edememek.
Hele o kitap kaplama muhabbeti falan neydi öyle! İtinayla seçerdik her bir kabın desenini falan. Bir işe de yarasa bari daha birinci dönem sonunda çoğu yırtık olurdu kitapların. Birde formalar var tabi, gömlek ütüleme falan, ne eziyetti!
Ama okulun en özleyeceğim yanı, matematik derslerinden kaçmaktı herhalde. Bana en ufak verilen gaz, kendimi okulun bahçesine atmama yeter de artardı bile. Hiç bir zaman çok parlak öğrenci olamadım da zaten. Sözelde iddaalıydım ama geometri, matematik dedi mi kaçacak delik arardım.
Özledim vallahi özledim. Ne günlerdi, hey gidi günler heyy!
Ama ilk haftanın (hatta 2 günün) harala gürelesiyle ne ders olmuştur ,ne de hoca vardır piyasada. Olmuştur diyorum çünkü, ben de o devri ardımda bırakanlardanım. Hala bir öğrenciyim ama, ilkokul,lise öğrenciliği gibi olmuyor üniversite.
Zaten en başta geç açılıyor, lise gibi falan da değil. O kadar kalem, defter telaşı da yok. Artık ders kitapları da bedava gerçi, o açıdan epey bir rahatlık artık. Oysa anca lise sonda ders kitaplarını beleşe getirebilenlerdenim bende.
O yüzden içimde hala yaradır, bedava olan ders kitaplarından daha fazla istifade edememek.
Hele o kitap kaplama muhabbeti falan neydi öyle! İtinayla seçerdik her bir kabın desenini falan. Bir işe de yarasa bari daha birinci dönem sonunda çoğu yırtık olurdu kitapların. Birde formalar var tabi, gömlek ütüleme falan, ne eziyetti!
Ama okulun en özleyeceğim yanı, matematik derslerinden kaçmaktı herhalde. Bana en ufak verilen gaz, kendimi okulun bahçesine atmama yeter de artardı bile. Hiç bir zaman çok parlak öğrenci olamadım da zaten. Sözelde iddaalıydım ama geometri, matematik dedi mi kaçacak delik arardım.
Özledim vallahi özledim. Ne günlerdi, hey gidi günler heyy!
5 kişi ahkam kesmiş:
kopya çekmenin bedeli sadece hocanın gözünden düşmekti..
Kendi aramızda hallederdik.Unutttururduk.
Teneffüsler hiç bir zaman 10 dk sürmezdi.Sınıf başkanının görevi dışardan öğrencileri sınıfa sokmamktı :)
Başkan hep ben olurdum zaten.Ama öyle kendimi bişey sanmıyodum tabi.
Okulun en fırlama sınıfını süt dökmüş kediler sınıfına çeviren ben hocaların gözdesiydim.
Pardon hoca değildi o zamanlar.Öğretmen. :)Ne derdim vardı banane ya girmesinlerdi sınıfa.
Yok yazılmak diye bişey var.
Banka soygununda çocuk rehin almış hırsızı ikna eder gibi konuşurdum ders zili çaldıktan sonra dışarlarda fink atanlarla.
Zaten galiba şimdi başkalarının zihnini okuyabilme onlar gibi düşünebilme yetenegim ordan gelişti sanırım.
Gerçi şimdi bu yeteneğim mutasyona ugradı ve çoklu kişilik bozukluguna dönüştü ama yine de kendime zarar vermekle kalıyorum.
İki çift laf etmeyle beyninizin datasını kopyalayan bir psikopata dönüşmüş olabilirm ama kimsenin msn ine girmedim. :)
Belki sınıfta kavga etme konusunda en yeteneksiz kişiydim
ama birisinin yüzünde 5 parmak izi bırakmanın tokat atmaktan başka bir yolunun olduğunu da gayet iyi bilen birisiydim.
Offff neyse konu şeydi galiba okullu olmak..
evet dersler başladı iki haftadır gitmiyorum.. :)
Davetiye mi bekliyorum yoooo..
Ben dersleri dersi iyi dinlediğim için mi geçiyorum sanki..
iki gün kala endişe edip bir gün kala çalışarak geçiyorum..
Kim ne derse desin en riskli ama en heyecanlı çalışma stili.
Stres felan ama olmuyo napayım..
illa son gece çalışacam..
hatta son gece uykum agır basacak ve ben sabah erken kalkıp dinlenmiş kafayla çalışayım diyecem...
offf ya neerden geldim yine şu sınav vize final konusuna.. :)
hee bide şimdi aklıma geldi... üüninin birinci sınıfı bittiğinde şimdi soruyolar kaçtasın diye
ben "ikiye geçtim" diyorum adamlar 4 eksi 2 eşittir 2 mantığıyla "iyi iyi 2yıl kalmış" diyolar..
kafada hesap yapmamak elde değil 1 yıl geçti bu adam iki yılın var diyo 1 artı 2 eşittir 3.
birşey uanlış değilmi burda.Eksik var sanki.
.Bu sene de 3 e geçtim diyorum.ama onlar söze başlamadan 2 yıl daha var diyorum .
yoksa akla zarar hesaplar yapıyolar.
3 e geçtin iyi 1 senen kalmış diyenler olmuyo değil ama.. :)
aynı şey bende de oluyor.
- şimdi sen kaçıncı sınıf oldun?
- 2. sınıfa geçtim, ama 3.senem olucak. 1 sene hazırlık okudum.
Annem ordan direk takviye(sordular sanki) :
- tabi 1 sene hazırlık okudu, tüm dersleri ingilizce görüyo ya bunlar, ondan..
karşıdakinin hepten kafası karışır
- hee anladım
- peki mezun olunca ne olcan?
- bir şirkette halkla ilişkiler uzmanı veya reklamcı her ikiside olabilir.Ama benim gönlüm reklamcılıktan yana..
- hee iyi bakalım artık bizide reklamlarda oynatırsın.
I was shocked :D bunu mu çıkardın sen şimdi bütün bu söylediklerimden :S:S:S
Valla ben üniversiteyi bitireli tam 5 yıl oldu. Size tek tavsiyem mokunu çıkarana kadar gezin! Sonra görürüm ben sizi;)
tavsiyelerini değerlendiricem tez zamanda :))bu arada blogundaki limon ağacı şarkısına da bayıldım. :))
Allah zihin acikligi versin aysa'cim :D
Yorum Gönder