Bu blogun yazılması biraz daha uzasaydı heralde benim açımdan hiç iyi olmayacaktı. Zira konumuz çok önemli ve uzun bir süredir yazmayı ertelediğim bir konu.
Canım dostum Begümü dikkate alarak başlıyorum konuya.
Hikaye bilindik, dersaneye giden Begüm ve Halil'in uzun süren arkadaşlığın ardından çıkmaya başlarlar. Daha sonra bu büyük aşk daha da alevlenir. Daha sonraları Halil üniversite için Almanya'ya gitmeye karar verir. Begüm en baştan içten içe istemez, sonuçta daha ilişkilerin başlarındayken böyle bir ayrılık üzer onu. Ama daha sonraları buna hakkı olmadığını düşünür. Eğer gerçekten seviyorsa Halil'i ,bu kararında onu desteklemeli ve yanında olmalıdır. Gel zaman git zaman Halil'in Almanya'ya gitme zamanı gelir. Uzun ve sancılı sürede böylelikle başlamış olur. Bu arada Begüm de özel bir üniversitede kayıt olur. Çok sık görüşemezler ve internet aracılığıyla sürdürürler aşklarını.
Halil 2,3 ayda bir gelebilmektedir Türkiye'ye. Haliyle bu durum ikisine de çıkmaza sürüklemeye başlar. Araya giren mesafeler zaman zaman canlarını sıkar. Ama her şeye rağmen 2 yıldan fazla bir süreyi beraber devirirler.
En büyük hayalleri birbirlerine sarılmak, birbirlerinin kokularını içlerine çekmek olur çoğu zaman.
Evet, alın size yaşanmış bir hikaye. Şimdi hepinize soruyorum, siz sevdiğiniz için böyle bir fedakarlık yapabilir miydiniz? 2,3 ayda sadece bir hafta ya da onbeş gün görüşebilmek pahasına da olsa sırtlayabilir miydiniz böylesine büyük bir aşkı?
29 Eylül 2009 Salı
Aşk Kaç Kilometre?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 kişi ahkam kesmiş:
:) Tanıdık bir öykü. 4 yılla rekortmen insanlardan biriyimdir herhalde. Gerçi 4 yıla iki gün kalmıştı. Sevgiler.
sevdiğim ve sevdiğini bildiğim kişi ve kişiler uzakta ama yakın kalırlar bende...hatta çok seviyorsam uzak kalsın bile diyebilirim...çünkü böylece hiç bitmez daha da büyür sevgi..hasret de girer içine..kocaman oluır sığmaz...yakında oldugunda kelimeler le zor anlattıgını uzun bir ayrılıktan sonra bir damala gözyaşı anlatabilir..beklerim..sırf yanımda durdugu için sevmiyorsam onu...beklerim..
22 ay bingölde zorunlu hizmet,
8 ay istanbula tayin,
6 ila 9 ay arası ise yurtdışına zorunlu hizmet...
bu arada ben ankaradayım..
yurtdısına zorunlu hizmetin 2 ayını doldurduk ...
ama bizimkinin yürümesinin nedenlerinden biri olarak, 3,5 yıl üniversitelerimizi, ankarayı birlikte gecirmemiz diye düşünüyorum...
seneye evlilik gözüküyor ufukta...
işte o kadar kıymetliyle karsındaki insan susuyor bekliyorsun amaaaa...
neyse evlendikten sonra cıkaracagız acısını :) gezecegiz, gezeceğiz, gezecegizzz :)
Uzak olması daha iyidir...
Daha iyi.
cevap veriyorum: evet ben beklerim... ama şöyle bi sorun var ben beklemekten korkmuyorum da son zamanlarda şahit olduğum bişey var adamlar askere gitmeden önce kız arkadaşlarına beni bekleme diyip veda ediyolar... gerçekten nasıl bi duygusuzluktur bu? kız bekleyecek, hazır... seviyor, sen nasıl böyle bir sevgiyi elinin tersiyle itersin?
allahtan mehmet askerliğini yapmış... benim için karın ağrısı olan onu beklemek diil beni bekleme demesi...
Ben bekledim :) Hem yurt dışında hemde askerde...
Şimdi mi 10 yıllık beraberliği, 6 yıllık evliliği devirdik... Bu zamana 4,5 yaşında bir erkek evlat ve henüz karnımda olup cinsiyetini bilmediğimiz bir çocuğumuz daha var :) Olabilir yani... Yeterki gerçek aşk olsun...
Bence 2 kişiye de bağlı ama gerçekten sağlamsa ilişkileri, sürer:)
Yorum Gönder