Eskiden daha fazla emek varmış, hisler,duygular daha ağır basarmış.
Mektuplar varmış örneğin. El emeği göz nuru. Her kelimenin ellerle nakış gibi kağıda işlendiği. En önemlisi de somutmuş. Alıp okuyabildiğin, koklayabildiğin. Sevdiğin adamın/kadının teni değmiş daha ötesi var mı!
Mektuplar varmış örneğin. El emeği göz nuru. Her kelimenin ellerle nakış gibi kağıda işlendiği. En önemlisi de somutmuş. Alıp okuyabildiğin, koklayabildiğin. Sevdiğin adamın/kadının teni değmiş daha ötesi var mı!
Yalnızca o değil elbette! Bir de ayrılık sonrası "al mektuplarımı ver mektuplarımı" durumu varmış. Öyle de değerliymiş bu mektuplar, demek ki saklanırmış yeri geldiğinde istendiğine göre.
Şimdiye baktığında herşey smslerde, Msnde, Skype'da. Her şey bir delete'in ucunda. Hiç bir hissedilebilirliği yok. Telefondaki mesajlar örneğin, simkart suya mı düştü mü gitti tüm yazışmalar ve onca "seni seviyorum"umlar. Bir de bilgisayar ortamı var tabii. Bilgisayar çöktü mü onca kaydedilen sohbetler artık hak getire.
Demem o ki oturup mektup yazacak halimiz yok elbette ama arada şöyle elle yazılmış notlar hoş olmaz mı, varsın söylemek zor gelsin sen gene de ellerinle emek harca kağıda dök onları. Bir kez olsa dahi yapmalı bunu!
3 kişi ahkam kesmiş:
Hatta bence mektup yazalım bildiğin,niye yazıcak halimz yok diyosun,ne güzel olurdu :)
tamam yazayımm..a4 kağıda mı..kaç punto olsunn :)
Mavi kuş; haklısın canım keşke seninde dediğin gibi yazılsa ama kimse uğraşmak istemiyor ne yazık ki ondan yazıcak halimiz yok dedim. =)
Kısaca Fd; tamam yaz bakaLım =) a4 kağıda 12 punto, italik , "Comic Sans" birde kırmızı olursa da tadından yenmez =))
Yorum Gönder